12 çığlık atan kızla sıradan bir bekarlığa veda partisi mi istiyorsun, yoksa Yakışıklı Prensinle ay ışığında gezinmek mi istiyorsun? | Do you want a regular bachelorette party with 12 screaming girls, or do you want a stroll in the moonlight with your almost-Prince Charming? |
Bunu en son ne zaman yaptığımı hatırlamıyorum. Bahçede gezinmek, ağaca tırmanmak, gölete karşı meyve yemek. | l can't remember the last time l did this - stroll through a garden, climb a tree, eat fresh berries by a pond... |
Canım biraz gezinmek istedi. | I felt like a stroll. |
Frankie ile beraber okula geri dönmek Samin arkasından anılar geçidinde ağır ağır gezinmek | - strolling down memory lane behind Sam's back. |
Hem bu yol çok daha iyi. Özellikle de canın gezinmek istediyse. | It's much better that way, especially if you're in the mood for a stroll. |
Bu esnada, ben bahçede gezineceğim... ve yeni keşfettiğim, senin bana ve adamlarıma sağlayacağın, ...Moskova'dan bağımsızlık ve zenginlik fikri üzerine derinlemesine düşüneceğim. | In the meantime, I will stroll around the gardens and reflect on my new-found independence from Moscow and the wealth that you will bring me and my men. |