Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
O aslında kadının kucağında oturup emzirilmek ister, ben eğlence aramıyorum. | He practically wants to sit in this woman's lap and breastfeed. And not in a fun way. |
Ben soyunma odalarında büyüdüm,.. ...eşlere ayrılan bölümde emzirildim ve çoğu zaman konuk takımın sopa taşıyıcısı yapıldım. | I grew up in the locker rooms, am breastfed there in the wives' chambers, and am often lent out to visiting teams as a stick boy. |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
English | breastfeed | Finnish | imettää |
French | allaiter | Japanese | 授乳 |
Macedonian | дои,надои | Norwegian | amme |
Portuguese | aleitar, amamentar | Spanish | amantar |