Ağır iş makineleri çalıştırmak, yüzlerce yardlık toprak çıkarmak, ve daha sonra onu çöp gibi elden çıkarmak için yüzlerce mil öteye taşımak çok saçma. | To operate heavy machinery, pull out hundreds of yards of soil, then haul it hundreds of miles away to dispose of it like it's garbage just seemed ludicrous. |
Buna karşın onlar, elden çıkarmak için değerlendirilebilir varlıklar. | Nonetheless, there are considerable assets to dispose of. |
Son derece önemli belgeleri Dış işlerinden alarak, elden çıkarmak için kaçtığınıza inanıyoruz. | We've reason to believe that you've taken a paper of importance from the Foreign Office, and you ran in here to dispose of it. |