çıkarılmak

- Otur.Görünüşe göre Elizabeth Grey merkez akıl hastanesinden çıkarılmak üzereymiş.

Sit down. It seems Elizabeth Grey is up for release from central state psych.

Bana bu teknolojiyi veren kişiler çok ciddiler ve ortaya çıkarılmak istemiyorlar.

The people who gave me this technology, they are very serious and they do not want to be revealed.

Ben baştan çıkarılmak istemiyorum

Oh, I don't wanna be seduced.

Evet, yaklaşık üç hafta önce Vadi'de çalışan bir cerrah tarafından çıkarılmak zorunda kalınan hatalı bir tane bulundu.

Yeah, approximately 3 weeks ago, there am a faulty one that had to be removed by a surgeon down in the Valley.

Umurumda degil, sadece şişko'yu asagilayalim diye adlari tarcin olan uc kiz tarafindan sahneye çıkarılmak istemiyorum.

Whatever, I just don't want to get dragged onstage by three girls named Cinnamon so they can play "let's humiliate the fat guy."

Minibüs gelmeden 15 dakika önce para çıkarılır ve istiflenir.

The cash is brought out and stacked 15 minutes before the van does the pickup.

Kaçkere baştan çıkarıldım ama hiçbir zaman hiçbirşey yapmadım.

How many times have I been tempted? And I never did anything about it.

Üniversiteye gitmediğim için çıkarıldım.

They said it's because I didn't go to college.