Ama tümünün tek bir hedefi vardı. Bilgi edinmek. | All the jobs you have taken have been most genuine, yes, but all with a purpose singulaire - the obtaining of information. |
Bilgi edinmek için rüşvet verdim. | I paid bribes to obtain information. |
Buna alım satım kârı edinmek için yasadışı bilgi edildiğin izlenimi diyebiliriz eğer istersen. | Well, let's call it an impression that you've been using illegally obtained information to create trading profits. |
Hatta eski sayılarını edinmek için Lanz'ın ofisine gitmişti. | He even paid a visit to Lanz's editorial office to obtain back numbers. |
Kraliyetin önerisi üzerine bir evlat edinmek için dini törenler düzenledi. | Upon advice from the royal sage.. ..he performed ritual to obtain a son. |
Eğer suçlamalar resmiyete dökülürse, Kyle yeni bir avukat edinir. | If charges are filed, Kyle obtains new counsel. |
Ben de bir satış fiyatı edindim. | I also obtained a selling price. |
Değeri hesaplamak adına, elle cila ve komple bakım için elde edilen fazladan geliri ekledim. Genel giderleri, maaşları, bakım masraflarını işletim ücretini ve aşınma payını hesaptan düştüm. Bu bilgileri Albuquerque bölgesindeki benzer işletmelerden edindim. | Extrapolating, I added the extra revenues for hand waxes and detailing, subtracted your overhead and salary and maintenance, operating fees, depreciation, which I obtained from comparable businesses in the Albuquerque area, giving me an estimate of your annual cash flow here, |