"Bazen çemberler içinde dolaşmak," | "Sometimes wandering in circles," |
"Komşunun evinde dolaşmak yok." | "Don't wander into the neighbour's house." |
- Dinle Karan, çok uzakta dolaşmak yok, tamam mı? | - Karan, don't wander too far off. |
- Çevreyi dolaşmak ister misin? | - Want to wander around? |
Ailesi onun evden bir kaç gece önce dolaşmak için çıktığını söylediler. | Family said he wandered away from home a couple of nights ago. He had been drinking. |
"Aç karnına, bir başıma, avare dolaşırım yalçın tepelerde. Bedenim çileler içinde." | "All alone and famished, wandering on a steep hill, thorns tearing at my flesh..." |
Bazen ormana gider, gözlerimi kapatır ağaçlara, çimlere ve kayalara dokunarak dolaşırım. | Sometimes... I go into the forest... and shut my eyes... and just wander around touching trees and grass and boulders. |
Bu yüzden sıklıkla kalkar, dolaşırım. | I'm often up late, wandering. |
Geç vakitlerde sıklıkla kalkar, dolaşırım. | So I'm often up late, wandering. |
Her halde etrafta dolaşırım. | I guess I'll just wander around. |
Sivri zağar gibi dolaşırsın dışarıda. | You will be wandering in the street like a stray dog. |
Çocuk müzesinde "Uyuşturucu kullanmayın" yazan dar elbise ve şapkayla dolaşırsın. | You wander through the children's museum in a unitard and a hat, "Don't do drugs." |
Öyleyse dünyayı dolaşırsın ben asılmak durumundayım. | Then wander the world, for hanged I must be. |
- Tamam. - Çinli göçmen ülkeyi dolaşır. | - chinese immigrant wanders the land. |
Ama ölene bakacak biri yoksa "ngor gui" olarak amaçsızca dolaşır. | But, if there is no one to care for him, he wanders as a ngor gui. |
Biraz dolaşır mıymış? | She "wanders" a lit... |
Herkül talihsiz bir şekilde Hera'nın elmalarını arayarak tam bir yıl dolaşır. | Hercules wanders for years in the search of Hera's Apples... with no luck. |
Ruh vücudu terk edip gayesiz bir şekilde karanlıkta dolaşır durur. | Then the spirit leaves the body and wanders aimlessly in darkness. |
"" Ben dolaştım var için ... | ""For I have wandered through... |
"Uzun yıllar boyunca dolaştım. | "I wandered for a long time. |
- Prenses yeniden dolaştım etti. | - Princess has wandered off again. |
13 bölümün olduğu Slipstream, kör bir biçimde dolaştım Triangulum 'a arkada sendelemeyi idare edinceye kadar | I wandered the slipstream blind for 13 months until I managed to stagger back to Triangulum. |
Ben bütün ülkeyi dolaştım Bir çingene gibi | I've wandered the land. Much like a gypsy. |