Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Dikilmek (to do) conjugation

Turkish
15 examples
Ben
Sen
O
Present tense
dikilirim
dikilirsin
dikilir
Past tense
dikildim
Future tense
dikileceğim
Present continuous tense
dikiliyorum

Examples of dikilmek

Example in TurkishTranslation in English
# Ve tek yaptığım şeyin burada dikilmek olduğunu düşünüyorsunuz #♪ Ink spills my guts, you think all I do is stand here... ♪
- Ben Warbonnet'ye onun karşısınde dikilmek için yeterince büyüdüğüm için geldim Bu yüzden bana boyun eğdiremediI'd have come to Warbonnet when I stood big enough, so he couldn't make me knuckle down to him.
- Hayır. Tek yapacağın orada dikilmek.All you got to do is stand there.
- Yapacağımız şeyi ikimiz de bilirken burada dikilmek garip bir his.- I know. - It just feels a bit weird standing here knowing we're about to do what we're about to do.
1988'te Seattle karşı oynadığınız maçta bütün ikinci yarı, buzdolabının önünde dikilmek zorunda kaldığımı hatırlıyorum.Remember? I remember I had to stand next to the fridge the entire second half of the playoff game against Seattle in '88 'cause every time I got an Otter Pop, you threw a touchdown.
Daha onunla yüzleşemezken milyon dolarlık şirketin karşısına nasıl dikilirim?No. If I can't face him, how can I stand up To a multibillion dollar corporation?
Sadece içerden senin kapın, dışarısı herkese ait... ve istediğim kadar başında dikilirim, gücün yetiyorsa beni durdurmayı dene.It's only your door in the inside, it's anyone's door out here... and I'll stand by it as long as I want to and you just try and stop me.
Yoksa emanetimle karsisina dikilirim.He don't wanna see me and the heater.
Buraya gelir, barda dikilir, pek konuşmaz.He comes in, stands at the bar, doesn't say much.
- Beni sevdiğini söyledi, bense aptal bir dilsiz gibi karşısında dikildim.He told me loved me, And all I did am stand there like a stupid mute.
Ayakta dikildim sıçıp batırmasın diye.I stood there, you know, just to make sure he didn't mess it up.
Ben de yumruğumu sıkıp tepesinde dikildim ve sordum bana kötü isimler takmak isteyen başka kadın var mı diye.She fell hard and didn't move. And then I stood over her with my fist... and I asked if... there am any other woman... who wanted to call me bad names.
Kapının önünde dikildim durdum. Gün mü geçti, ay mı geçti bilmedim.I didn't know how many days past standing infront of the doorwaiting.
Karşısına dikildim ve geri adım atmadı.I stood up to him, and he didn't back down.
Ve ne uğruna olursa olsun yapacağım, iyi askeri oynayacağım ve kürsüde dikileceğim ve onun yanında uyuyacağım, o canavarı aşağı indirmek ne kadar zaman alırsa alsın.And I will do whatever it takes... play the good soldier and stand on the podium and sleep beside him for as long as it takes to take that monster down.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

çekilmek
withdraw
derilmek
do
deşilmek
do
dikelmek
do
dinelmek
need to hear
ditilmek
do
dizilmek
aline
irkilmek
recoil
kekilmek
do
sikilmek
do

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

darıqmaq
do
deli çıkmak
go crazy
desteklenmek
stay up
devrilmek
tilt over
deyip de geçmemek
pass the saying
didişip durmak
stand didiip
dik dik bakmak
stare
dikilip durmak
stand stand
dikine gitmek
go vertical
dili yanmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'do':

None found.