caydırmak

" Biliyorum, şiddeti daha fazla şiddetle caydırmak mantıksız geliyor.

"i know it makes little sense to try and deter violence with more violence.

- Batu! Kurtları caydırmak için atları bir araya toplayalım hadi.

Batu, let's gather the horses together to deter the wolves

- Sadece caydırmak için.

- it's just a deterrent.

Ben de bunu caydırmak için kullanıyorum: "Lütfen sonra arayın şu an meşgulüm.

I've got a good mind to use that as a deterrent: "Please call back...

Beni caydırmak için aldığın önlemleri göz önüne alınca, sadece onun anlatılacak hikayesinin olduğunu kanıtladın.

Considering the measures you took to deter me, you've only proven there is a story to tell.

Yakıcı çamur yırtıcıları caydırır.

The caustic mud deters predators.