Başına kalmak (to do) conjugation

Turkish
12 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
başına kalırım
I do
başına kalırsın
you do
başına kalır
he/she/it does
Future tense
başına kalacağım
I will do
-
-
Past tense
başına kaldım
I did
-
-
Present continuous tense
başına kalıyorum
I am doing
-
-

Examples of başına kalmak

Example in TurkishTranslation in English
Belki bugün aşağıda uyumak istersin diye düşündüm, burada yalnız başına kalmak zorunda değilsin.I am thinking maybe you wanna sleep downstairs tonight, you won't have to be in here by yourself.
Benjamin - böyle davrandığım için üzgünüm, fakat bu evde tek başına kalmak istemiyorum.Benjamin - I'm sorry to be this way, but I don't want to be left alone in this house.
Birden, otel odasında tek başına kalmak bana çok da eğlenceli gelmedi.Suddenly, being alone in my hotel room doesn't sound like that much fun.
Burada tek başına kalmak istemezsin.You don't want to end up on your own out there.
Buraya tek başına kalmak istemediğin için geldin.You came because you don't know what to do with yourself.
Aptalca bir şey yaparsan Donna'yı hamile bırakmak gibi. Tek başına kalırsın.If you do something stupid- like get Donna pregnant- you're on your own.
Bunu yaparsan bir başına kalırsın ve bir sonraki maliyetle boğuşursun.If you do this, you'll be on your own, and the subsequent cost to you will be staggering.
Chase, eğer bunu yaparsan kendi başına kalırsın.Chase, if you do this, you are on your own.
Eğer bu silahı alırsan, yalnız başına kalırsın.If you take that weapon, you do it alone.
Takım arkadaşların hakkında öyle konuşmaya devam edersen sonunda tek başına kalırsın.Let me tell you something. You keep talking about your teammates the way you do, boasting' about yourself, you're gonna end up all by yourself.
Fakat korku içinde olan bir adam neden burada bir başına kalır?But if he is fearful, why does he stay here alone?
Nasıl oldu da senin başına kaldım?So how did I get stuck here with you?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Random

basmak
catch someone in an inconvenient situation
başaklanmak
head to
başına iş çıkmak
do
başına işçıkmak
do
başına kakmak
taunt
başına kan çıkmak
blood per exit
başından geçmek
pass through
başını toplamak
gather head
başınıdik tutmak
keep the press
başınıkurtarmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'do':

None found.
Learning languages?