Bağışlamak (to forgive) conjugation

Turkish
30 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
bağışlarım
I forgive
bağışlarsın
you forgive
bağışlar
he/she/it forgives
Future tense
bağışlayacağım
I will forgive
-
-
Past tense
bağışladım
I forgave
-
-
Present continuous tense
bağışlıyorum
I am forgiving
-
-

Examples of bağışlamak

Example in TurkishTranslation in English
* bir ya da iki kere olsun * * bana kızgın kalmak pahalıdır * * ama bağışlamak bedava * * bağışlamak bedava ** maybe once or twice * * but staying mad at me is expensive * * and it's free to forgive * Oh. * and it's free to forgive *
- Seni bağışlamak için geldim.-I came up here to forgive you.
-Hata yapmak insana bağışlamak Tanrıya mahsustur.-My point is to err is human, to forgive, divine.
Ama kalbimin ihtiyacı olan şey bağışlamak.But what my heart needs is to forgive.
Amerika bile bağışlamak ve unutmak istiyordu ve hatırlamak.Even the United States wanted to forgive and forget and remember.
"Eğer bir şeytansan zamanla bağışlarım seni"Ifyou're evil I'll forgive you by and by
- Ancak o zaman seni bağışlarım.- Only then will I forgive you.
- Böyle birini nasıl bağışlarım?- How do you forgive someone like him?
Adil olarak, kararı sana bırakacağım ya, Reno'nun borçlarını bağışlarım ya da, seni ve küçük kızın kalbi için dövüşünü desteklerim.It's only fair, I'll leave it to you to decide... either I forgive Reno his debts. Or I'll stake you and your fight for the little girl's heart.
Artık nişanlımsın, yani eğer onu bağışlamamı istersen, bağışlarım.All right, well, listen, you're my fiancée now, so... if you want me to forgive him, I will.
-Umarım onun bu kötü davranışlarını bağışlarsın.She's busy. - I hope you will forgive her bad manners.
Ama yanıIdıysak, umarım bizi bağışlarsın.But if we were wrong, I hope you can forgive us.
Başkalarının hatalarını bağışlarsan kendini de bağışlarsın.Forgive others means forgive yourself.
Beni bağışlarsın, değil mi?You do forgive me, don't you?
Catherine... ikimiz de oyun konusunda deneyimliyiz, değil mi, o yüzden umarım bu sorumu bağışlarsın, fakat senin sifilis kapmamış olmam mümkün mü?Catherine... we are both veterans of the game, are we not, so I hope you'll forgive the question, but is it possible that you don't have syphilis?
Ama Tanrı bizi bağışlar.But God-- see, God forgives us.
Ayrıca kilise yersiz davarınışları bağışlar.And the church forgives your indiscretions.
Belki de Tanrı bağışlar.Even the Lord forgives one mistake.
Beni bağışlar. İsa beni bağışlar çünkü onu her şeyden üstün tutuyorum.Jesus forgives me because I put him first in everything.
Benim kalbimi İsa bilir ve beni bağışlar.Jesus knows my heart, and he forgives me.
Ben büyük merhametlik gösterip sizi bağışlayacağım.In my great mercy I will forgive you.
Bizim inanç şeklimiz sana yabancı geldiğinden bu saygısızlığını bağışlayacağım.As you're unfamiliar with our religion, I will forgive your disrespect.
Hatırımdaki şu ana dek yaptığın tüm suçları bağışlayacağım.I will forgive you any transgression, so long as I know that.
Sizden ufacık bir haber alabilirsem ruhumu riske atmanızı bağışlayacağım.I will forgive you forjeopardizing my soul... in exchange for some news of you.
Ve sen bunu aklından çıkarabildiğin gün ben seni bağışlayacağım.And the day you can get that image out of your mind.. I will forgive you.
- Seni bağışladım.- I forgave you.
Ama aklıma Gehna geldi ve seni bağışladım.But I thought about Gehna and forgave you.
Ama onu görünce, bağışladım.But I saw her... and forgave her.
Bağışlayacağımı bağışladım ben. Benim için kaybettiğin yılların hatrına.I forgave what I could, given the years you lost for me.
Buna rağmen seni bağışladım.But still I forgave you.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

bağdalamak
do
bağımlamak
addict to
bağıtlamak
do

Similar but longer

bağışlamamak
forgive
bağışlanmak
do
bağışlatmak
excuse to

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'forgive':

None found.
Learning languages?