- Bir ağa bağlanmak istedin mi? | Did you ask to be connected to a network? |
- Kürelere bağlanmak için kullanıyorlar. | What they used to connect the spheres? |
- Yani onlara bağlanmak zorunda. | - So it's got to connect them. |
600 km uzakta yaşayan birine bağlanmak istemek komik bir bağlanma yolu. | Oh, it's a funny way to feel connected, choosing someone that lives 600 Miles away. |
Ama hücresel şebeke sistemini bıraktığımdan beri yeniden bağlanmak için beklemem gerekecek. | But since it just dropped off the cellular net, I'm gonna have to wait for it to reconnect. |
Bilirsin titizimdir, tam bağlanırım. | - You know, I'm precise. I'm connected. |
"Kendine nasıl bağlanırsın?" Tetsuza, kulübün kendisine böyle sorduğunu hissetti. | "How are you connected to yourself?" Tetsuzo felt the club am asking him. |
Nasıl bağlanırsın böyle bir çağa Yabancılar, toprak sahipleri, aşıklar ve hatta kendi kan hücrelerin İhanet içindeyken? | How can you connect in an age Where strangers, landlords, lovers Your own blood cells betray? |
Sanırım bir halı bulursun ve ona aşırı bağlanırsın, onun gibi. | I guess, uh, you find a good rug, you, uh, get very connected to it. |
Bu direk olarak internetin kaynağına bağlanır. | No, this connects directly to the Internet backbone. |
Bu gördüğünüz ufak bir telefon kutusuna bağlanır yatağın altında bulabilirsiniz. İşte, kabloya bakarak takarsınız. | This connects... you'll see a little phone box under the bed, and, just, you can connect it according to the wires. |
Bunların #None çok kapıcıya yönelik bağlanır | None of them really connects for janitors, |
Duodenum jujenuma uzar, o da ileyuma bağlanır. | The duodenum leads to jejunum, which connects to the ileum. |
En yakın şebekeye otomatik olarak bağlanır. | It automatically connects to the nearest network. |
- Ben bağlandım. | - I am connected. |
- Bilgisayarına bağlandım. | - I'm connected to his computer. |
Ben birine gerçekten bağlandım. | I really connected with somebody. |
Ben ne olduğunu bilmiyorum ama ona bağlandım. | I... I don't know what happened, but I'm connected to him. |
Direkt olarak bağlandım. | I directly connected. |