"Ve tabii ki değerli balıklarım için yem aldım." | "And food for my precious fish, of course..." |
- Benim balıklarım kokmuyor. | -My fish do not stink! |
-Geçen sefer kolaydı. Tamam, balıklarım gözümün önünde ölüyor. | Okay, my fish are dying right in front of me. |
-Peki ya balıklarım | -What about my fish |
Ben gelemem ,korkarım burda kalmam lazım balıklarım öldü | No way, man. Those places creep me out. Besides, I get to stay here and pick up fish crap and water. |
"Sazan balıkları ve diğer balıklar kanalizasyon sistemini temizler." | "Carps and other fishes are cleaning the sewage system." |
# Somunlar ve balıklar, ekmek ve şarap # | ♪ Loaves and fishes, bread and wine ♪ |
* Denizdeki balıklar * | Huh? - ♪ These fishes in the sea ♪ |
- Balıklar balıklar! | Hold on. - The fish. The fishes! |
- Bu balıklar hiç taze görünmüyor. | -This fishes aren't very fresh |