Arttırmak (to increase) conjugation

Turkish
21 examples

Conjugation of arttırmak

Ben
Sen
O
Present tense
arttırırım
I increase
arttırırsın
you increase
arttırır
he/she/it increases
Past tense
arttırdım
I increased
-
-
Future tense
arttıracağım
I will increase
-
-
Present continuous tense
arttırıyorum
I am increasing
-
-

Examples of arttırmak

Example in TurkishTranslation in English
"Üretimimizi 4 kat arttırmak için, mühendislerimizin de önerdiği gibi, bir...""To increase our production fourfold, as the engineers have requested, a..."
- Cinsel gücünü arttırmak için.- To increase his potency.
- Sayımızı arttırmak.- To increase our number.
Aldığım zevki arttırmak için biraz gülme gazı alıyorum.l find a little giggle gas before l begin increases my pleasure enormously.
Ama LiIIias çalışanın etkinliğini arttırmak için uğraşıyor.But LiIIias is working to increase the efficiency of the functioning one.
Belki ona uyumada yardımcı olması için bir yatıştırıcı verebilirim... ya da dozajını arttırırım, yine de bu sıralar dikkat etmeliyim. Neden?Perhaps I could give him a sedative to help him sleep, or I could increase his dosage, although I'd caution against that at this time.
Bulamazsan kâr payını %20 arttırırım. Koşulları yeniden konuşabiliriz.If you don't find that I've increased your profit a solid 20%, we can renegotiate the terms.
Yaralanmaktan korkarsan, yaralanma şansını arttırırsın!By being afraid of getting hurt, you increase the chances that you will get hurt!
Üstelik karını arttırırsın.Besides you increase your profit.
"Geçici olarak biyomanyetik çekimi arttırır."Temporarily increases biomagnetic attraction
- Kahve alın. - Kafein kan basıncını arttırır.Caffeine increases blood pressure.
Ama reddedilmek sadece yavruların kararlılığını arttırır.But rejection only increases their determination.
Ayrılmak hayatta kalma şansımızı arttırır.Leaving increases our chances of survival.
Ağrı kesiciler sezeryan riskini arttırır.Epidural increases the possibility of a C-section.
- Aptal değilim. Gördüğün gibi alanı arttırdım.You can see I've increased the square footage.
55 milyon kazandım ve yüzde 40 arttırdım müşterek fonlar yardımıyla.I won $55 million, and increased my net worth 40 percent through well-chosen mutual funds.
Ama en korkuncu da bel ölçümü 10 cm arttırdım.But, more ominously, increased my waist measurement by 10cm.
Anti suç birimlerim, buna özel dikkat gösterdiler istasyonun kendisinde sivil kıyafetle bulunmayı arttırdım.My anti-crime units gave it special attention. I increased the plainclothes presence in the station itself.
Az önce dozu arttırdım.- Not yet. l just increased the dosage.
Kendim kontrol edebilmek için... çabalarımı arttıracağım, Doktor.I will increase my efforts... to control them, Doctor.
Komisyonunu ve nakliyeni arttıracağım.I will increase your commission for shipments.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

çattırmak
do
fıttırmak
flip
pıttırmak
do
tattırmak
taste

Similar but longer

tarttırmak
tart to

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'increase':

None found.
Learning languages?