Yaramak (to benefit) conjugation

Turkish
11 examples
This verb can also mean the following: serve

Conjugation of yaramak

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
yararım
I benefit
yararsın
you benefit
yarar
he/she/it benefits
yararız
we benefit
yararsınız
you all benefit
yararlar
they benefit
Past tense
yaradım
I benefited
yaradın
you benefited
yaradı
he/she/it benefited
yaradık
we benefited
yaradınız
you all benefited
yaradılar
they benefited
Future tense
yarayacağım
I will benefit
yarayacaksın
you will benefit
yarayacak
he/she/it will benefit
yarayacağız
we will benefit
yarayacaksınız
you all will benefit
yarayacaklar
they will benefit
Present continuous tense
yarıyorum
I am benefiting
yarıyorsun
you are benefiting
yarıyor
he/she/it is benefiting
yarıyoruz
we are benefiting
yarıyorsunuz
you all are benefiting
yarıyorlar
they are benefiting
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
yarıyordum
I was benefiting
yarıyordun
you were benefiting
yarıyordu
he/she/it was benefiting
yarıyorduk
we were benefiting
yarıyordunuz
you all were benefiting
yarıyorlardı
they were benefiting
Present negative tense
yaramam
I do not benefit
yaramazsın
you do not benefit
yaramaz
he/she/it do not benefit
yaramayız
we do not benefit
yaramazsınız
you all do not benefit
yaramazlar
they do not benefit
Present continuous negative tense
yaramıyorum
I am not benefiting
yaramıyorsun
you are not benefiting
yaramıyor
he/she/it is not benefiting
yaramıyoruz
we are not benefiting
yaramıyorsunuz
you all are not benefiting
yaramıyorlar
they are not benefiting
Past negative tense
yaramadım
I did not benefit
yaramadın
you did not benefit
yaramadı
he/she/it did not benefit
yaramadık
we did not benefit
yaramadınız
you all did not benefit
yaramadılar
they did not benefit
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
yaramıyordum
I was not benefiting
yaramıyordun
you were not benefiting
yaramıyordu
he/she/it was not benefiting
yaramıyorduk
we were not benefiting
yaramıyordunuz
you all were not benefiting
yaramıyordular
they were not benefiting
Future negative tense
yaramayacağım
I will not benefit
yaramayacaksın
you will not benefit
yaramayacak
he/she/it will not benefit
yaramayacağız
we will not benefit
yaramayacaksınız
you all will not benefit
yaramayacaklar
they will not benefit
Present interrogative tense
yarar mıyım?
do I benefit?
yarar mısın?
do you benefit?
yarar mı?
does he/she benefit?
yarar mıyız?
do we benefit?
yarar mısınız?
do you all benefit?
yararlar mı?
do they benefit?
Present continuous interrogative tense
yarıyor muyum?
am I benefiting?
yarıyor musun?
are you benefiting?
yarıyor mu?
is he/she benefiting?
yarıyor muyuz?
are we benefiting?
yarıyor musunuz?
are you all benefiting?
yarıyorlar mı?
are they benefiting?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
yaradım mı?
did I benefit?
yaradın mı?
did you benefit?
yaradı mı?
did he/she benefit?
yaradık mı?
did we benefit?
yaradınız mı?
did you all benefit?
yaradılar mı?
did they benefit?
Past continuous interrogative tense
yarıyor muydum?
was I benefiting?
yarıyor muydun?
were you benefiting?
yarıyor muydu?
was he/she benefiting?
yarıyor muyduk?
were we benefiting?
yarıyor muydunuz?
were you all benefiting?
yarıyorlar mıydı?
were they benefiting?
Future interrogative tense
yarayacak mıyım?
will I benefit?
yarayacak mısın?
will you benefit?
yarayacak mı?
will he/she benefit?
yarayacak mıyız?
will we benefit?
yarayacak mısınız?
will you all benefit?
yarayacaklar mı?
will they benefit?
Present negative interrogative tense
yaramaz mıyım?
do I not benefit?
yaramaz mısın?
do you not benefit?
yaramaz mı?
does he/she not benefit?
yaramaz mıyız?
do we not benefit?
yaramaz mısınız?
do you all not benefit?
yaramazlar mı?
do they not benefit?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
yaramıyor muyum?
am I not benefiting?
yaramıyor musun?
are you not benefiting?
yaramıyor mu?
is he/she not benefiting?
yaramıyor muyuz?
are we not benefiting?
yaramıyor musunuz?
are you all not benefiting?
yaramıyorlar mı?
are they not benefiting?
Past negative interrogative tense
yaramadım mı?
did I not benefit?
yaramadın mı?
did you not benefit?
yaramadı mı?
did he/she not benefit?
yaramadık mı?
did we not benefit?
yaramadınız mı?
did you all not benefit?
yaramadılar mı?
did they not benefit?
Past continuous negative interrogative tense
yaramıyor muydum?
was I not benefiting?
yaramıyor muydun?
were you not benefiting?
yaramıyor muydu?
was he/she not benefiting?
yaramıyor muyduk?
were we not benefiting?
yaramıyor muydunuz?
were you all not benefiting?
yaramıyorlar mıydı?
were they not benefiting?
Future negative interrogative tense
yaramayacak mıyım?
will I not benefit?
yaramayacak mısın?
will you not benefit?
yaramayacak mı?
will he/she not benefit?
yaramayacak mıyız?
will we not benefit?
yaramayacak mısınız?
will you all not benefit?
yaramayacaklar mı?
will they not benefit?

Examples of yaramak

Example in TurkishTranslation in English
Sana attığım tokatla oluşturduğum saygı bana yaramak yerine tokadı yiyen sana yaradı.Instead of me being looked at with respect borne out of fear for slapping you, it is you, the slapped, who's reaping the benefits.
Evet, seninkinden çok kendi yararım için söyledim.Yeah, I said that more for my benefit more than yours.
Galiba bu benim yararım.That was probably for my benefit.
Gecenin bir köründe benim yararım için mi kaçtın?you ran away in the middle Of the night for my benefit?
Kendi yararım için arkadaşımı nasıl feda edebilirdim ki?How could I sacrifice a friend for my own benefit?
Kendi yararım için bildirmedim ödevi.I didn't give out the assignment for my benefit.
"İyi bir iş anlaşması herkese yarar.""A good business deal benefits all."
- Bu bize ne gibi bir yarar getirecek?I don't see how that benefits us.
- Ölü bir jüri üyesi kimin işine yarar ki?Mmm-hmm. And who benefits from a dead juror? The defendant.
Aldo Gonzales, bir yerli örgütü başkanı. Kirlenme sadece Monsanto gibi çok-uluslu şirketlerin işine yarar.Contamination only benefits multinationals like Monsanto.
Ama "yarar" kısmı olmadan.But no benefits.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'benefit':

None found.
Learning languages?