"Hayır. Birbirimizin kuyruğunu ısırmak... | "No, it's because we like to bite each other's tails. |
# Ve kendi kıçını ısırmak# | / And to bite your own rear end / |
'Evet, harika görünüyor...' 'vahşi bir köpek gibi ısırmak istediğim bir poposu var,' 'ama çok kalın kafalı, çok kendini beğenmiş, çok bencil.' | 'Yeah, he was stunning... 'With an arse that I just wanted to bite into like a violent dog, 'but he was so big-headed, so miserable, so self...' |
- Beni ısırmak mı istiyorsun? | - You want to bite me? |
- Birini ısırmak ister misin? | - You want to bite somebody? |
"Ama onun kıçını sonra ısırırım." | "But I'll bite his ass later." |
"İndir onu adamım" derim ve onu ısırırım. | I'll be like, "take that, boy!" And then I'll bite him. |
- Ben de seni ısırırım. | - I'll bite you back. |
- Seni ısırırım. | - I'll bite you! |
"Önce, kafayı ısırırsın | "First, you bite the head off |
- Ben sağ tarafıma yatarım, demek oluyor ki... - Sol taraftan ısırırsın. | - I lean right, which means I bite you on your... |
- İyi para verirlerse kendi kıçını bile ısırırsın sen. | - You'd bite off your own jimmy if the price were right. |
-Demek karımı ısırırsın! | -So you're going to bite her! |
Bunun için de izin belgemiz var, Jason, Yani, ya sen ısırırsın ya da ben ısırtırım. | We have a warrant for that, too, Jason, so either you bite or I'll make you. |
"Kükrer, haykırır, ısırır." | "Roars, screams, bites. |
"Nick bir kivi bahçesine girer ve der ki 'Cennet nasılsa bu dünya da öyle', ve boyanmış bir kiviyi ısırır." | "Nick walks into the garden of kiwi trees, says'How like Eden this world is', and bites into a painted kiwi. " |
# Bunu yapmayın çünkü uyandırırsanız ısırır | ? on't do this ? os it bites if you wake it up? |
- Aşk ısırır değil mi? | - Love bites, doesn't it? |
- Dikkat et, o ısırır! | - careful she bites! |
"Başparmağımı ısırdım efendim." | "I do bite my thumb, sir." |
(Ona elma verdim ama elmayı ısırdım) | (Gave her an apple but I bit it) |
- Ben de ısırdım. | - I bit him too. |
- Ben ısırdım. | - I bit it. |
- Bir kerecik ısırdım, büyütecek ne var? | - One bite. What's the big deal? |
Ama söz veriyorum, gelecek sefer seni ısıracağım. | But I promise you, next time, I will bite you. |
Bana yalan atmaya cüret ettiğin için seni ısıracağım! | Dare you lie to me... I will bite you! |
Hadi, ısıracağım seni. | Come on, I will bite you. |