! Nasıl dans edildiğini öğrenmek istiyorum. | - I would like to learn to dance. |
"'çünkü bizim çocuklar fajita yapmayı öğrenmek istedi." | "'cause one of my kids wanted to learn how to make fajitas." |
"...tecrübelere ihtiyaç duyduğunuz için az şeyle çok şey yapmayı öğrenmek zorundasınız. | "to write about, you have to learn to do more with less. |
"6 yaşından büyük herkes öğrenmek zorunda." | "Everyone from six upward must learn, |
"Ateş yakmak, sabır öğrenmek içindir"... biz Roma'da böyle deriz. | "Fire's for burning and patience for learning..." as we say in Rome. |
"Öğretirsen, öğrenirim." Diye cevap verdi. | She says, "I can learn if you teach me." |
- Ben çabuk öğrenirim. | I'm a quick learner. |
- Bu oyunları kolay öğrenirim, kuralları o kadar karmaşık değil. | l can learn. The games seem pretty easy. |
- Hayır ama hızlı öğrenirim. | - No, but I learn fast. |
"Artık kimseye güvenmemeyi öğrenirsin." | "So you learn not to trust anyone". |
"Günahlarınla yaşamayı nasıl öğrenirsin?" diye sor kendine. | Ask yourself how you learn to live with your sins. |
"Her gün tanrıyla yürürsen, gerçeğin beyinde anlaşıldığını ama imanın kalpte yandığını öğrenirsin." | "When you walk with god every day, "you learn that truth is understood in the mind but faith burns in the heart"? |
"Tanrım, gerçekten öğrenirsin." C. S. Lewis. | "But you learn. My god, do you learn." C.S. Lewis. |
# Ağlarsın, öğrenirsin # | ♪ You cry, you learn ♪ |
"İnsanlar bilmesi gerektiği şeyleri öğrenir." | "Man learns what he needs to know." |
# Ne yaparsa yapsın işe yaramadığını öğrenir, ne kaçabilir ne de savaşabilir. | He learns that all action is useless, he can't escape or fight. |
# Çabuk öğrenir, ama ilk başta tedirgindir. | He learns fast but at first is apprehensive. |
- Aslına bakarsanız şans çünkü bir insan bu şekilde öğrenir. | It's actually fortunate because that's the way that a person learns. |
- Umarım birşeyler öğrenir. | - I hope he learns something. |
- Bir başıma bir gün daha Küçük sırlarını ortaya çıkarıp Bildiklerini öğreneceğim | I will learn their little secrets I will know the things they know |
- Onun gücünün sırrını öğreneceğim. | l will learn the secret of his strength. |
- Uçmayı öğreneceğim! | - I will learn to fly! |
-Hayır ama öğreneceğim. | -No, but I will learn it. |
Adetlerinizi öğreneceğim, böylece seni bir daha rahatsız etmeyeceğim. | I will learn more about your customs, so I will not make you uncomfortable again. |
"Gece okulunda İngilizce okuyup yazmayı öğreniyorum. | "I am learning to read and write English in night school. |
"Sabote" dediğime inanamıyorum. Sanırım Fransızca öğreniyorum. | I can't believe I just said "sabotage. " Maybe I am learning French. |
'Her gün kendimi daha fazla sevmeyi öğreniyorum." | "I am learning to love myself more every day." |
- Hayattan öğreniyorum. | - I am learning from life ! |
-Ben de bütün ufak sırları öğreniyorum. -Nasıl düşünüleceği konusunda. | I am learning a Iot of secrets on what women think. |
"... o yüzden ben de kendi ahlaki içgüdülerime güvenmeyi öğrendim. " | "and so I've learned to trust in my own moral instincts." |
"Acılarınızın doğrulandığını yeni öğrendim. | "I just learned that the court of appeal has reconfirmed your sentence. |
"Ateş" ve "ateş kes" ten fazlasını hiç öğrendim. | Never learned much more than "fire"... and "cease fire." |
"Ağabeyim Severus'dansa akrabalarımı sevmeyi ve gerçeğe ve adalete bağlı kalmayı öğrendim." | "And from my brother Severus, I learned to love my kin "and to love truth and justice." |
"Babamın namı ve yadigarlarından, mert ve tevazu gösteren biri olmayı öğrendim. | "From the reputation and remembrance of my father, "l learned modesty and a manly character. |