"... nazik ellerini öpmek için, ve belki boynunun yukarısını ... bir gül kadar derinden." Çok kötü değil mi, değil mi, llse? | "... anything to kiss your gentle hands, and perhaps above your neck ... As deeply as a rose." Not too bad, is it, Ilse? |
"...onu görmek, ona dokunmak ve onu öpmek için büyük bir istek duyuyor" | "he feels a desire to see... to touch, to kiss him." |
"Beni öpmek istemezse"! | "Doesn't want to kiss me"! |
"Bir haini öpmek"i yazdı. | She wrote to kiss a scoundrel! |
"Biz sadece kıçınızı öpmek için yaşarız" | "We only live to kiss your ass" |
"Yoksa seni öperim." | "Or you'll get a kiss." |
"televizyon için para ödeyeceğime, Ho Chi Minh'i öperim daha iyi" diyen? | "I'd rather kiss Ho Chi Minh than pay for tv"? |
# Yumuşak ne nazikçene dudaklarından öperim # | I'll kiss you softly and lightly brush your lips |
- Ağız. - Sadece Bayan Hillyer'i ağzından öperim. | I only kiss Mrs. Hillyer on the mouth. |
- Ben de. - Sabaha kadar öperim. | - I'll kiss Winston all day. |
'A,' P.B.A temsilcimle konuşursun 'B,' Beyaz ışık saçan irlandalı kıçımı öpersin." | 'B,' you kiss my fluorescent-white Irish ass." |
- Anahtar kaydı. Gelip öpersin de geçirirsin diye düşünmüştüm. | Thought you might come out here and kiss it, make it better. |
- Anneni öyle öpersin. | - That's how you kiss your mother. |
- Arkadaşını böyle mi öpersin? | Do you kiss your friends like that? |
- Kıçımı öpersin dostum. | - Dude, kiss my ass. |
"Doktor Randall onu ihtirasla öper." | "Randall sweeps her into his arms... and kisses her passionately." |
'Söz.' Ve Ayşe, Ali'yi öper. | Promises ...and Ayþe kisses Ali. |
(Adamı öper.) | She slaps him... .. kisses him... |
(Dizlerinin üzerine çöker ve ayaklarını öper.) | And he kneels and kisses her foot. |
- Beni hep öper. | - What? She always kisses me. |
"Durmaksızın öpeceğim.. | "Well, I will kiss it now. |
"Senin tatlı rüyalarını hayal edecek, ve seni ufacık yanağından öpeceğim senden ayrılmak zorunda olmama rağmen, her zaman benimle birlikte olacaksın... | So dream your sweet little dreams,and I will kiss your tiny cheek and though I must leave now know,that you'll always be with me |
- Seni öpeceğim. | - l will kiss you. |
Ama eve gelir gelmez seni öpeceğim. | But I will kiss you right when I get home. |
Ağzından öpeceğim, Kenny Rogers. | I will kiss you right on the mouth, Kenny Rogers. |
Gözlerini öpüyorum.. | "I am kissing your eyes with mine..." |
Ve ben burada karavanın yerlerini öpüyorum. | here i am kissing the motor home floor. |
"Bir adam ne kadar şanslı olabilir.." "Onu öptüm, o da beni öptü.." | "I kissed her, she kissed me..." |
"Bugün Shelly'i ilk kez öptüm." | "Today I kissed Shelly for the first time." |
"Lütfen" dedim. Sonra onu öptüm ve içim mutlulukla doldu. | "Please." Then I kissed her and felt elation. |
"Sadece öptüm" dedi. | "I only kissed him," she said. |
"bir kızı öpmüş ve beğenmişti," ben bir tanesini öptüm ve beğenmedim. | "kissed a girl and liked it," I kissed one and didn't. |