- Muhtemelen benle ödeşmek için. | - Probably to get even with me. |
- Yani ödeşmek istedin? | - So you wanted to get even? |
28 sene önce Muirfiel'e yatırım yapmış ilk deneyler için gönüllü olmuş. Rakipleriyle ödeşmek için yaptığını düşünüyoruz, işini bitir. | Invested in Muirfield 28 years ago, volunteered for the first experiments-- we think because he wanted to get even with a rival, take him out. |
Adama sinirlenmişsin ve ödeşmek istiyorsun. | You're mad at the guy, And you want to get even. |
Başta babanla ödeşmek için, intikam için yapmıştım. | I first did it to get even with your father, for revenge. |
- Ben daima ödeşirim, teğmen. | - I always get even, lieutenant. |
Sadece ödeşir. | He just gets even. |
Fakat o hayvanla ödeştim. | But I got even with the beast. |
Onlarla ödeştim. | I got even with them. |
Son sözleri "Seninle ödeşeceğim" olmuştu. | Her last words to me were "I will get even with you." |