Al'ın aile ağacını çıkarttırmak için internetten birini ararken buldum onu. | I found him online when I am looking for somebody to do Al's family tree. |
Bir cesedi çıkarttırmak burada ne kadar sürer? | How long does it take here to dig up a body? |
Cin çıkarttırmak için Makedonya'nın her yerinden insanlar gizlice gelip onu ziyaret ederler. | People come from all over Macedonia to visit her secretly, to get their genies exorcized. |
Evet, kelepçeleri çıkarttırmak için yaptıklarım hakkında suizanda bulunmanızı istemiyorum. | Yeah, well, I don't want you to make any assumption on what I've done to get out of the handcuffs. |
Hiç çıkarttırmak istemeyen birinin deri taytını çıkartmaya çalıştınız mı? | Did you ever try to get leather pants off of someone who doesn't want to take them off? |
- Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Saat üçe kadar bir yanıt alamazsam arama emri çıkarttırırım. | Well, just so we're clear, if I don't have answers by 3:00 p.m., I'm putting out a warrant. |
Babana onu dışarı çıkarttırırım. Sinirini bozma. | I'll have him move it back out.Now don't get hysterical. |
Elbiselerinizi çıkarın yoksa ben çıkarttırırım. | Take off your clothes or I will do it for you. |
Eğer bunu yaparsanız sizi programdan sonsuza dek çıkarttırırım. | I'll have you removed from this program for ever if you do this. |
Gelmezsen, hakkında tutuklama emri çıkarttırırım. | If I don't see you, I will issue a warrant for your arrest. |
- Bailey'ye gen haritamı çıkarttırdım. | You did? I had Bailey do my genome. |
Ama onu etkilememesini istedim. Onu uzak tutmak için yaklaşmama emri çıkarttırdım. | But I didn't want the influence around, so I took out a restraining order to keep him away. |
Kurdu ama onun için sınırlama kararı çıkarttırdım. | He did, but I had a restraining order placed against him. |