- Evet, hayatının en kötü anlarında dizlerinin üstüne çöküp dua ettiğinde ve eline geçen tek şeyin çömelmek olduğunu anladığında, büyük bir gücün varlığına inanmak zor oluyor. | - Yeah, it's kind of hard to believe in a higher power when you're on your knees begging for help for your nightmare of a life, and you get squat! |
Boş arazide çömelmek yok artık | There's not gonna be any squatting in the fields. |
Buralardaki plan, çalılara çömelmek sonra da işine geri dönmek. | The plan around here is to squat in a bush and get back to work. |
Daha önce, dönmek, çömelmek gibi davranışlar sergiledi. | She's exhibited twirling, squatting. |
Eğer yapabileceğini bildiğin bir şey varsa, bu solunumu yolu açmak da olabilir aklın sana engeller yaratırken çatıda çömelmek olabilir, bilmen gereken şey, engellerin arasından sıyrılabilirsin. | If there's something you know you can do, whether it's intubating a patient or copping a squat on the roof, and your mind keeps throwing up roadblocks, just know you can drive right through 'em. |
Klozetin üstüne çıkar ve çömelirim. | I always squat and hover. |
Hızlı bir şekilde pantolonumu indirdim ve iyice çömeldim ve genelde aşağı bakmam ama... | I quickly pulled down my pants and I squatted real low... and usually, I never look... |