Ama ben hastalığa en iyi gelen şeylerin ne olduğunu bilirim. Yemek, şarap ve yanak çimdiklemek. | But I know the best thing for a fever is food, wine, and cheek pinching! |
Aslında bazı buz tavşanları güzel bir popo çimdiklemek istedi. | Well, actually, several snow bunnies wanted to pinch a cute ass. Troy's, of course. |
En iyisi kendimi çimdiklemek. | Better pinch myself. |
Hayır, çimdiklemek yok! | Ow! No pinching! |
Herkesin önünde çimdiklemek. | To pinch his wife publicly. |
- Seni biraz daha çimdiklerim. - Gördünüz mü? | -I'II pinch your bum a bit more. |
Seni çimdiklerim, yumruklarım. | I will pinch you. I'll punch you. |
Senin için yan takla atarım ve yanaklarımı da çimdiklerim. | "I'll do a cartwheel for you" "and pinch my cheeks too" |
Ve bana rüya gördüğümüzü söylersen, uyanık olduğumuzu göstermek için seni çimdiklerim. | ♪ And if you told me we were dreaming ♪ ♪ I would pinch you to prove we're awake ♪ |
Artık memelerini şeytan çimdikler, ha? | The devil who pinches your calves, eh? |
Bir partide teğmenin biri,bir kızın kıçını çimdikler. | At a party, a lieutenant pinches this girl's ass. |
Seni çimdikleyicilerimle çimdikleyeceğim. | When I come back I will pinch you with my pinchers. Yeah? |
- Vilas'ın kıçını ben çimdikledim. | - I pinched Vilas' ass. |
Emin olmak için kendimi çimdikledim. | No, I locked it. I pinched myself when I did it. |
Hayır, onu çimdikledim. | No, l pinched him. |