Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Çalışabilmek (to work) conjugation

Turkish
21 examples
Ben
Sen
O
Present tense
çalışabilirim
çalışabilirsin
çalışabilir
Past tense
çalışabildim
Future tense
çalışabileceğim
Present continuous tense
çalışabiliyorum

Examples of çalışabilmek

Example in TurkishTranslation in English
"Duyduğuma göre, büyük şehirlerde " bir kadının çalışabilmek için kocasının iznini alması gerekmiyormuş."I hear that in big cities, a woman doesn't always need her husband's permission to work.
Amacı bizi oyalamak ve Hera için çalışabilmek.HERCULES: That greep's doing this on purpose: she's working for Hera.
Aslında bir bitirme projesi içindeydim, hepimiz belirlenen yerli bir konuşanla, Winnebago insanlarından, Ho-Chunk erbabından biriyle çalışabilmek için sıraya girmiştik.Yeah, specifically I am in a graduate program, and we had lined up to do some work with one of the people who am identified as a native speaker and a competent native speaker of one of the languages of the Winnebago people, the Ho-Chunk,
Benimle tekrar çalışabilmek için kaç fotoğrafçı can atıyor biliyor musun? Evet.Do you know how many photographers would die to work with me again?
Benimle çalışabilmek için bu son şansın.This is your last chance to work with me.
"Dünyanın herhangi bir şehrinde evden çalışabilirim."I can work from home, from any city in the world.
- Basbayağı da çalışabilirim.- I can work.
- Başka ne üzerinde çalışabilirim?- What else can I work on?
- Ben de çalışabilirim.- I could go to work.
- Ben iyiyim, çalışabilirim...I'm OK, I can work...
"Unutalım"lar ikiye katlandı. Eğer hâlâ burada çalışmak istersen çalışabilirsin.- You want to still work here, you can.
- Benimle çalışabilirsin.- Oh, you should work on it with me.
- Bizimle çalışabilirsin, sorun olmaz.You can work with us!
- Burada kalıp, çalışabilirsin.- Can't you stay a little longer? - You can stay and work here.
- Eleştireceğine, belki de bana biraz daha güç aktarmaya çalışabilirsin!- Instead of criticizing, perhaps you could work at getting me some more power!
Ancak senden ayrıldığında çalışabilir.But she may leave you if she works.
Ancak yalnızca kısa mesafelerde çalışabilir.But it only works over short distances.
Benimle sadece dürüst insanlar çalışabilir.Only honesty works with me.
Gizli hastamız, bütün gizli sırları bilen kişi, Buy More'da çalışabilir mi sence?Patient X who knows all the Intersect secrets, works at a Buy More?
Kim çalışabilir, kimler çalışamaz.Who works, who doesn't.
Bu fakülteye gelme sebebimin yarısı harika Dr. Pierce ile çalışabildim diyebilmek içindi. Seni görmek ne güzel Daniel.I mean half the reason I joined the faculty am to say I have worked with the great Dr. Pierce.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

çalınabilmek
play

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'work':

None found.