Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Onu Gazino'dan asla canlı kurtaramayız ve oraya gitmek sadece alarm zillerini çaldırmak olur. | We'll never get him out of the Casino alive and it's only going to set off alarm bells. |
Yani çevresel alarmları çaldırmak için Inverset ile olan bağlantıları kullandı. | So he used his connection at Inverset to set off our environmental alarms. |
Kaç tanesini çaldırdım? | How many did I set off? |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
English | set off | Estonian | lõhkama |
Hungarian | elindul,indul, kiindul | Macedonian | поаѓа, трга, тргне |