"Bu hikayenin, insanların beynini yıkamak için uydurulduğunu düşünüyorum." | " I figure this story is to brainwash people. " |
# Araba yıkamak! # | ♪ car wash! |
# Voa, Voa, araba yıkamak hakkında konuşmak, yeaa # | ♪ Whoa, whoa, talking about the car wash, yeah ♪ |
# yeaa, yeaa # # araba yıkamak hakkında konuşmak # | ♪ Yeah, yeah ♪ ♪ talkin' about the car wash ♪ |
- ...devamlı olarak senin arabanı yıkamak... | - Continuously washing the vehicle for a... |
"Ben yıkarım, ben yıkarım." diyor. | "I'll wash it for you," she said. |
"Yok, yok ben yıkarım." | "No, no, I'll wash it for you!" |
- Bakın, ben sizi eğlendiririm. Bulaşık yıkarım. Ütü yaparım. | I promise, if you let me ... .. I offer fun, relaxation, wash ironing clothes, cooking I can make jokes, riddles, jokes .. |
- Belki saçımı yıkarım. | - Maybe I'll wash my hair. |
- Ben bulaşıkları yıkarım. | - I'll wash the dishes. |
- ...yıkarsın... | - you wash her... |
- Sabah yıkarsın, tamam mı? - Kusacak gibiyim. | You wash it in the morning, all right? |
- Önce bol sıcak suyla yüzünü yıkarsın. | - First, you wash with hot water. |
Al tekrar yıkarsın. | You'll have to wash it again. |
Altına yaparsan pantolununu kendin yıkarsın. | You have to wash yourself if you poop your pants. |
" Kedi kendini yıkar.. yıkanmamış çocuk da kurbağa olur.." | "The cat washes itself, and the unwashed child turns into a frog..." |
"yıkar şehrin güney cephelerini. | "washes its wall on the southern side. |
- Bulaşıkları kim yıkar orada? | - Who washes the dishes up there? |
- Pinto. Çamaşırlarımı o yıkar. | He washes my clothes. |
-Bir el diğerini yıkar. | - One hand washes the other. |
"Bak, akşam yemeği için ellerimi yıkadım." | "Look, I washed for supper." |
"Bugün yüzümü yıkadım, yanaklarımı temizledim. " | "Today I've washed the face, I've made my cheeks clean." |
"araba kilitlimi kaldı? "dedim adam "hayır yeni yıkadım kurutmak için astım...dedi | I said, "You lock your keys in your car? " He said, " Nope. Just washed it, gonna hang it up to dry. |
"İlişkilerini kolayca bitirmesiyle tanınan Seinfeld.. .. ve Costanza bir meyvenin temizliğini tıpkı evli,.. .. yaşIı çiftler gibi tartışıyorlar. " Armutu yıkadım demiştim. | "Within the confines of his fastidious bachelor pad Seinfeld and Costanza bicker over the cleanliness of a piece of fruit like an old married couple." I told you that pear was washed. |
- Ama daha yeni kıyafetlerimi yıkadım. | But I just washed them. |
Başımı yıkayacağım. | l will wash by myself. |
Doğru ve yıkayacağım... | Right, and I will wash... |
Gelecek sefere ağzını yıkayacağım. | I will wash your mouth out next time. |
Hiç bir şey. Ellerimi yıkayacağım. | Anything, I will wash the hands. |
Lütfen,Bunları kendim yıkayacağım. | No, please, no. I will wash these myself. |
Biraz daha çekiliyorsun, ve soluma dönüyorum, ve küvette midillimi yıkıyorum. | You pull out a little bit more, and as I turn to the left and there I am washing my Shetland pony in the tub. |
E, sana şöyle diyeyim, duygusal problemlerini kendi ellerimle yıkıyorum. | So, let me tell you, I am washing my hands of your emotional problems. |
Suyu kapatmayın, çamaşır yıkıyorum. | Don't turn off the water, because l am washing. |
Yüzümü yıkıyorum. | l am washing my face. |