Eğer 200'ün altındaysa,yüklenmek istiyorum. | If it's under 200, I want to load up. |
Haklıydı, sanal karakterler onu ele geçirmişler, içlerine yüklenmek için ona biyo yazdırılmış bedenler yaptırmışlar. | You were right. The N.P.C. S have been controlling her, making her bio-print bodies to download into. |
Karma görevim biraz kedi maması yüklenmek. | It's my karmic burden to load some cat food. |
Sana daha fazla yüklenmek istemiyorum ama, Viv bu muhafızın araştırılmasını istiyor. | Listen, I hate to load up your in box, but Viv needs a background check on this prison guard. |
Son broşürümü de aldılar, ben de yüklenmek için buraya geldim. | They took my last brochure, so I'm here to load up. |
Beni öldürürsün... tekrardan yüklenirim. | You kill me... I download. |
Eğer yeniden başlatmaya çalışırsan, fazla yüklenirsin. | If you try to reinitialize the grid, it'll overload. |
Genetik mutasyonu içine koyarsın, vücuda verirsin ve taşıyıcı ajan hedef hücrelere yüklenir. | You pack in genetic mutation, infect the body and the vector unloads into the target cells. |
Ben aşırı yüklendim dostum. | I'm way overloaded, man. |
Ben aşırı yüklendim. | I'm... - overloaded. |
Kemerbeyin'e tamamen yüklendim. | I'm fully uploaded into the arkbrain. |
Kilitlendim ve yüklendim. | I'm locked and loaded. |