| Aslında, yinelemek uygunsuz olacak ama, ...onların dikkatini başka-- | Surely, it would be wrong to repeat, to draw attention to - |
| Kendimi yinelemek istemiyorum, ama önceki gece siz ikinizin oynadığı rolü gördüğümde... | I don't want to repeat myself, but the other night when I saw that performance that you two... |
| Konu, eskide kalmış bir şeyi yinelemek yerine yeni ve ilginç olanı aramaktı. | It's always been about, like, where could it go that's kind of new and interesting, instead of just repeating something from the past. |
| ~ Deneyimlerini yinelemek istemiyorlar. | ~ They will not wish to repeat the experience. |
| ınsan embiryosu, tüm türlerin geçirdiği evrimi yineler | The human embryo repeats the evolution of all species. |
| Ve dozun ölümcül olacağını düşündüğümü yineledim. | And I repeated that I thought the dosage would be fatal. |
| zor kullanarak ona sahip oldum... ve ona evlenme vaad ederek bunu sürekli yineledim. | I took her by force... and did it repeatedly, promising to marry her. |
