Turkish
| Example in Turkish | Translation in English |
|---|---|
| Britney yetiştirilmek, hazırlanmak ve hasat için kurban edilmek üzere çok uzun zaman önce seçildi. | Britney am chosen a long time ago, to be built up and adored, and then sacrificed. For harvest. |
| Ben bir Lycantant'ım. Ordu için yetiştirildim ama bana göre değildi. | I'm a Lycantant, bred for the military, but... that didn't work out for me. |
| Kısa bir süre içinde, SS'in kafa yapısında büyük Alman imparatorluğu idealiyle yetiştirildim. Hollanda artık beni ırgalayan bir konu değildi. | E in the little time where I am educated in accordance with that ideal of a germanic empire, it did not have reason to think about Holland when it am in the school. |
| Yapmak istemedim ama ben eşime itaat etmek onu iyisiyle de kötüsüyle de hoşnut etmek için yetiştirildim ve bu yüzden yaptım. | I didn't want to. You know, I am raised... I am raised to obey my husband, to please him, for better or for worse. |