Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Maruz kaldığı fiziksel sorunlar, ebeveynlerinde terk edilmek, rahibe manastırına yerleştirilmek. | The physical deformities he endured, abandoned by his parents, placed in a convent. |
Gerçek aşkım beni kurtarması için o kuleye yerleştirildim. | I didn't know you wrote poetry. It's a spell. |