Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Yerleşmek (to settle) conjugation

Turkish
27 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
yerleşirim
yerleşirsin
yerleşir
yerleşiriz
yerleşirsiniz
yerleşirler
Past tense
yerleştim
yerleştin
yerleşti
yerleştik
yerleştiniz
yerleştiler
Future tense
yerleşeceğim
yerleşeceksin
yerleşecek
yerleşeceğiz
yerleşeceksiniz
yerleşecekler
Present continuous tense
yerleşiyorum
yerleşiyorsun
yerleşiyor
yerleşiyoruz
yerleşiyorsunuz
yerleşiyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
yerleşiyordum
yerleşiyordun
yerleşiyordu
yerleşiyorduk
yerleşiyordunuz
yerleşiyorlardı
Present negative tense
yerleşmem
yerleşmezsin
yerleşmez
yerleşmeyiz
yerleşmezsiniz
yerleşmezler
Present continuous negative tense
yerleşmiyorum
yerleşmiyorsun
yerleşmiyor
yerleşmiyoruz
yerleşmiyorsunuz
yerleşmiyorlar
Past negative tense
yerleşmedim
yerleşmedin
yerleşmedi
yerleşmedik
yerleşmediniz
yerleşmediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
yerleşmiyordum
yerleşmiyordun
yerleşmiyordu
yerleşmiyorduk
yerleşmiyordunuz
yerleşmiyordular
Future negative tense
yerleşmeyeceğim
yerleşmeyeceksin
yerleşmeyecek
yerleşmeyeceğiz
yerleşmeyeceksiniz
yerleşmeyecekler
Present interrogative tense
yerleşir miyim?
yerleşir misin?
yerleşir mi?
yerleşir miyiz?
yerleşir misiniz?
yerleşirler mi?
Present continuous interrogative tense
yerleşiyor muyum?
yerleşiyor musun?
yerleşiyor mu?
yerleşiyor muyuz?
yerleşiyor musunuz?
yerleşiyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
yerleştim mi?
yerleştin mi?
yerleşti mi?
yerleştik mi?
yerleştiniz mi?
yerleştiler mi?
Past continuous interrogative tense
yerleşiyor muydum?
yerleşiyor muydun?
yerleşiyor muydu?
yerleşiyor muyduk?
yerleşiyor muydunuz?
yerleşiyorlar mıydı?
Future interrogative tense
yerleşecek miyim?
yerleşecek misin?
yerleşecek mi?
yerleşecek miyiz?
yerleşecek misiniz?
yerleşecekler mi?
Present negative interrogative tense
yerleşmez miyim?
yerleşmez misin?
yerleşmez mi?
yerleşmez miyiz?
yerleşmez misiniz?
yerleşmezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
yerleşmiyor muyum?
yerleşmiyor musun?
yerleşmiyor mu?
yerleşmiyor muyuz?
yerleşmiyor musunuz?
yerleşmiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
yerleşmedim mi?
yerleşmedin mi?
yerleşmedi mi?
yerleşmedik mi?
yerleşmediniz mi?
yerleşmediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
yerleşmiyor muydum?
yerleşmiyor muydun?
yerleşmiyor muydu?
yerleşmiyor muyduk?
yerleşmiyor muydunuz?
yerleşmiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
yerleşmeyecek miyim?
yerleşmeyecek misin?
yerleşmeyecek mi?
yerleşmeyecek miyiz?
yerleşmeyecek misiniz?
yerleşmeyecekler mi?

Examples of yerleşmek

Example in TurkishTranslation in English
"Bir gün taşraya yerleşmek isterdim Janine.""I'd love to settle down in the country sometime, Janine."
"Oraya yerleşmek" ile ne demek istiyorsun?What do you mean, "Get settled in there"?
# Bir yere yerleşmek isterdik ## We'd like to settle down #
- Buraya yerleşmek istiyoruz.! - We want to settle here.
- Evet, planım eve yalnız gitmek bavullarımı açıp yerleşmek.My plan is to go home, alone, unpack and settle in, okay?
Belki bende bir gün senin gibi bir yere yerleşirim, ama... şu an için...Maybe someday l'll settle down, too, but...for now...
Belki bir yerlerde güzel bir oğlan bulurum ve yerleşirim.Maybe I'll find a nice boy somewhere and settle down.
Bir iki güne yerleşirim, sonra sizi misafir ederim.Give me a day or two to get settled, then I'll have you up.
Birkaç gün dinlenirim yerleşirim grubumun numarasını almıştım, onları ararım...I'm just going to, uh, you know, take a few days and settle in, and I got a couple numbers for group from, uh...
Gördüğüm onca şeyden sonra... küçük şirin bir kasaba bulup bir süreliğine oraya yerleşirim.After everything I've seen... I'd like to find a nice little town and just settle in for the duration.
- Buraya yerleşirsin diye düşünmüştüm.- I thought you'd settled in here.
Bak, bir eve yerleşirsin, o çocuğu vaftiz ettirirsin ismini koyarsın. Her şey yoluna girer.Look, you settle in, baptize that baby, give her a name, and all will be right with the world.
Bavullarını boşalttığını görüyorum, yakında da yerleşirsin herhalde.I see you're getting unpacked, I expect you'll be settled soon.
Bir yerlere yerleşirsin sonunda.Oh, you'll settle down somewhere or other.
Eşyalarını çıkarır, yerleşirsin.You can unpack and get settled.
...New England'da hava hala nemli, aksi taktirde yüksek basınç orta-Atlantik sahiline yerleşir... yarın sabah hava kuru olacak....still soggy across New England, otherwise high pressure settles into the mid-Atlantic coast and it'll be dry in the morning tomorrow.
Biri doğru yeri saptadığı zaman oraya yerleşir ve yaprağı çiğnemeye başlar.When one finds the right spot, it settles down to chew through a leaf.
Birinci madde bağırsaklardaki kan damarlarına yerleşir.The first settles into the bloodstream and the intestinal walls.
Eve gidiyorum, Miranda kısa sürede yerleşir.I'm gonna head home as soon as Miranda settles in.
Nilka Siobhan ile et istasyonuna yerleşir...As Nilka settles in on the meat station with Siobhan...
"Los Angeles'a yerleştim". "Biriktirdiğim parayla ilk evimi tuttum". "Marie'den haber yok.I settled in Los Angeles and took the money I saved and rented my first apartment.
- Hayır, ben buraya yerleştim.- No, I have settled down here.
- Yeni evime yerleştim. - Evet.Just settled into my new place.
1864'de buraya annem ve babamla yerleştim.I settled here in 1864 with my ma and pa.
8 yıldır, Volon lll e yerleştim.Eight years. l settled on Volon lll.
Sen evlendikten sonra Khandala'ya yerleşeceğim.After your marriage, I will settle down in Khandala.
Tsunamiden kurtulmuş köylerden birine gidip oraya yerleşeceğim.Whatever villages are left after the tsunami... I will settle in any one of them.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'settle':

None found.