Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
- Bu kurşun geçirmez yelekler hatalı. | The vests are faulty. |
- Bu yelekler gerçekten ağırmış. | These vests are really heavy. |
Adamlarımızdan biri vurulunca lazere duyarlı bu yelekler ötmeye başlayacak. | When one of our men is shot, these laser-sensitive vests emit a beeping noise. |
Ama bu yelekler gözden çıkarılabilir. | These vests are. |
Anlaman gereken şu ki eğer o yelekler kayıp olursa bu benim sorumluluğum. | What you have to understand is, if those vests go missing, it's my job. |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
English | vest |