Yağmalamak (to plunder) conjugation

Turkish
6 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
yağmalarım
I plunder
yağmalarsın
you plunder
yağmalar
he/she/it plunders
Future tense
yağmalayacağım
I will plunder
-
-
Past tense
yağmaladım
I plundered
-
-
Present continuous tense
yağmalıyorum
I am plundering
-
-

Examples of yağmalamak

Example in TurkishTranslation in English
'Firavun mezarı yağmalamak ve gömülü şeyleri çalmak' suçlarından yargılanıyordu.He am accused of "plundering the tomb of the Pharaoh and stealing burial goods".
Artık yağmalamak ve çalmak yok.No more plundering and looting.
Batı dünyasının artan taleplerini karşılamak için altın, elmas, bakır, koltan ve diğer değeri yüksek madenler gibi doğal kaynakları yağmalamak adına tüm tarafların şiddetin kasten sürdürülmesinden şüphelenmesiyle birlikte ülkenin geniş maden zenginliği çatışmaya zemin hazırlıyor.The conflict is fuelled by the country's vast mineral wealth, with all sides suspected of deliberately prolonging the violence to plunder natural resources such as gold, diamonds, copper, coltan, and other high-value minerals to meet the growing demand of the Western world.
Bedevi çetesi öldürmek ve yağmalamak için vagona saldırdılar..."The Bedouin mob came bursting into the carriage to kill and plunder.
Bir gemiye el koyup Tortuga'da tayfa toplayarak,... Bir gemiye el koyup Tortuga'da tayfa toplayarak, baskınlar yapmak, yağmalamak istiyorum.It is my intention to commandeer one of these ships, pick up a crew in Tortuga, raid , pillage, plunder, and otherwise pilfer my weaselly black guts out.
Bunların hepsini bizim için yağmaladım!I plundered it all for us!

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

yaftalamak
brand
yalpalamak
wobble
yarmalamak
do

Similar but longer

yağmalanmak
plunder

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'plunder':

None found.
Learning languages?