! Jonas, yatağa artık. | Jonas, you go to bed now. |
"Alan, yatağa gelsene. | Alan, come back to bed. |
"Asla yatağa kızgın girme." | "Never go to bed angry. " |
"Bak, onu yatağa düşüreceğim; ...ve onunla zina edenleri de büyük sıkıntıların içine atacağım. | Behold,I will cast her into a bed, and then I commit adultery with her to bring tribulation. |
"Ben yatağa gidiyorum ve artık evli olmak istemiyorum." | "I'm going to bed and I don't want to be married anymore." |
- Belki yatağa girer yatarım. | - Maybe I'll crawl into bed. |
- Ben yatağın o tarafında yatarım. | I sleep on this side of the bed. Right. |
- Geceleri kaçta yatarım? | - What time do I go to bed at night? |
- Sen yatağı alırsın, ben sofada yatarım. | - You take the bed. I'll take the sofa. |
- İyi, bende büyük yatakta tek başıma yatarım. | I wanna sleep with Malcolm. Cool, I get the big bed for myself. |
- Ya erkenden yatarsın ya da et yersin. | - You gotta bed down early. It's beef. |
Belki bir başkanın yattığı yatakta yatarsın. | Maybe you'll sleep in the same bed as some president. |
Ben senin yatağında uyurum, sen kanepede yatarsın. | I'll sleep in your bed, you can go on the couch. |
Benim yatağımda yatarsın, ben de kanepede. | I'll sleep on the sofa. You can have my bed. |
Bir daha yapmayız sende temiz çarşaflarda yatarsın. | I'll tell Rachel and Franck that I'm out, then you'll have a clean bed. |
Başka yataklarda yatar mısın? | Do you lie on other beds? |
Belki annenle baban ayrı yataklarda yatar, sonra ayrı odalara geçer. | Sure, maybe mom and dad slept in separate beds, and then separate rooms. |
Hepsine asıldım, hepsiyle yattım, sadece seni hatırlamak için. | I chased them all and bedded them all to think of you. |
Yeminimi tutup vazifem gereği onunla yattım. | I kept my oath and bedded her, as am my duty. |
İncirlerle dolu bir küvette Cleopatra ile yattım. | I bedded Cleopatra in a tub of figs. |