Ateşin varlığını bu ritüele katılmaya çağırıyorum. Böylece onların tesirinden yararlanabilirim. Ve tutkumun farkına varabilirim. | I invoke the presence of the elementals to join in this ritual, so I may benefit from their influence and realise my desire. |
Bazı terapilerden, meditasyonlardan ya da yogadan yararlanabilirim. Ama ne yapabilirim ki? | Well, I would probably benefit from some therapy, or meditation, or yoga, but what am I gonna do? |
Lorenzo'nun meclisindeki becerilerinizden belki ben de yararlanabilirim. | Perhaps the ingenuity you bring to Lorenzo's court could benefit me as well. |
Belki bu gruptan yararlanabilirsin. Kışkırtıyorsun Sweets, gerçekten. | Maybe you can benefit from this group. |
Bununla birlikte bundan sen de yararlanabilirsin. | And besides, you can... o... o... only benefit from it, too. |
Humphrey, nimetlerden biraz daha fazla yararlanabilirsin! | Humphrey, you just earned yourself some extra benefits. |
Kovsalar, işsizliğin sağladığı faydalardan yararlanabilirsin. | If they have fired you, you could get unemployment benefits. |
Sen savaş kahramanısın, bundan yararlanabilirsin. | You should benefit, Ronnie. |
- Kim senin ölümünden yararlanabilir? | - Who benefits from your death? |
Malûliyet haklarından yararlanabilir. Oldu mu? | I'll get him disability benefits, all right? |