Kalbimi param parça etmesine rağmen yalvarmak için yine size geldim. | It tore my heart, and still I come back to implore you. |
- Fazlasını vermesi için yaradana yalvarırım. | - I will implore the gods for it. |
Arthur, yalvarırım. | I implore you. |
Bayım, yalvarırım. | - Monsieur, I implore you! |
Bu tezgahınız için sizi kutlarım, yurttaşlar ama size yalvarırım, sizden rica ederim bana ne yaparsanız yapın, Charles Darnay'e kıymayın. | I congratulate you on your ruse, citizens but I beg of you, I implore you no matter what you do to me, spare Charles Darnay. |
Bayan Guthrie'ye, serbest bırakılmanıza aracı olması için yalvardım. | I implored Miss Guthrie to facilitate your release. |
Bugün geleceğini bildiğimden ona yalvardım. | I implored him because I knew you was coming this a.m. |
Ona hemen eve dönmesi için yalvardım. | I implored of him to go home at once, and told him he would get his death in the rain. |
Ona yalvardım. | i implored him to. |
Sizi ziyaret etmesi için yalvardım ama dinlemedi. | I implored him to visit you, but he would not. |
Ari, bunu yapmaman için yalvarıyorum sana. | Ari, l am imploring you not to do this. |
Seni bir zamanlar tanıyan biri olarak, bundan vazgeçmen için sana yalvarıyorum. | As someone who once...knew you, I am imploring you to leave it. |