Bunu bilmek istemiyorum ne Ben ... duydum bir şey değildir , çünkü Benim parmak yatıştırıldı üzereyiz ve ben seni yabancılaştırmak istemiyorum . | You don't want to know what I've heard about you... which is nothing, 'cause you're about to reattach my fingers and I don't want to alienate you. |
Önce oğlumu alıp götürdün, şimdi de torunumu yabancılaştırmak istiyorsun. | First you take my son away, and now you want to alienate my grandchild. |
Arkadaşlarımı ve ailemi yabancılaştırdım. | I've alienated my friends, my family. |