Get a Turkish Tutor
to discourage
- Binada kiralamadan vazgeçirmek için.
- To discourage rentals in the building.
Asla seni fısıldayarak konuşmaktan vazgeçirmek istemem ama öyle bir şey yok.
Not that I'd ever want to discourage you from whispering - That's not a thing.
Bu yüzden sürücüleri kuralları çiğnemekten vazgeçirmek için onların fotoğraflarını çeken ve sonra onları cezalandırmamıza yarayan bir kamera yerleştirmeye karar verdim.
Therefore, I decided to install a red-light camera to discourage drivers who would test our laws and photograph and punish those who do.
Hayvanları davranışlarından vazgeçirmek için elektroşok veriyorlarmış.
They give animals electric shock to discourage certain behaviors.
Herhangi bir hukuk davası dosyalama beni vazgeçirmek olabilir Bölüm karşı.
Might discourage me from filing any civil action against the department.