Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Eğer ki bu ofis bir bireye mutabakat gönderecek durumda değilse o zaman biz bu bireyin sabit bir yerde ikamet etmediğini varsaymak zorundayız. | If this office is not in a position to send correspondence to an invidual, then we have have to assume, that that individual is of no fixed abode. |
Çeşitli hislerle varsaymak. | By positing various motives. |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
Dutch | poneren | English | posit |
Esperanto | premisi | Vietnamese | thỉnh nguyện |