Get a Turkish Tutor
to lie
"Yanıma mı uzanmak istersin yoksa üstüme çıkmak mı?"
"Have you lie next to me, or... on top of me."
- Ben çalışırken uzanmak ister misin?
- Would you rather lie down while I work?
- Biraz uzanmak istemiştim sadece.
I just needed to lie down for a bit.
- Evet uzanmak zorunda.
She has to lie down.
- Yatakta uzanmak iyi olur.
- It'll be nice to lie on the couch.
# Uykusuz gecelerde uyanık uzanırım #
¶ I lie awake these sleepless nights ¶
- Arabanı arkaya getir, olabildiğince yaklaştır ki rahat binebileyim. Hemen yatıp uzanırım sen de üzerimi örtersin.
Drive your car to the back so I can get in, and lie down on the floor, and then cover me.
Belki bir gün gelip seninkine uzanırım.
Maybe I can come and lie on yours one day.
Bir sonraki kadehlerden sonra uzanırım.
I'll lie down after we have our next one.
Biraz burada uzanırım.
I'll lie here a while.
- Daha sonra biraz yorulacaksın, uzanırsın biraz.
Afterwards, you'll be a bit tired, have a little lie-down.
Bu oda boş, neden kahveni burada içmiyorsun? Hem de biraz uzanırsın.
Why don't you have your coffee in here and lie down for a minute?
Hatta istersen uzanırsın.
You can even lie down if you want.
Neden sen eve gitmiyorsun? belki uzanırsın... rahatla.
Why don't you go home-- maybe lie down-- relax.
Sen böyle uzanırsın, Lucia da böyle.
You would lie here, and Lucía would lie there.
# Sonra da yüzükoyun uzanır.
And he lies flat on his face
160 kilometre uzunluktaki Güney Georgia adası Antarktika'nın kuzey sınırında uzanır.
The 100-mile-long island of South Georgia lies on the northern fringe of Antarctica.
Ayrıca harika bir rüzgar sisteminin de merkezinde uzanır.
But it also lies at the centre of an amazing wind system.
Brezilya'nın kalbinde dünyadaki en büyük tatlı su bölgesi uzanır.
In the heart of Brazil lies the largest freshwater wetland in the world.
Bu tarafa doğru, geçmişin daha uzak dönemleri uzanır.
Back that way lies the more distant past.
"Bitkin bir şekilde kaplan postunun üzerine uzandım.
"I lay exhausted, on the tiger rug.
"Işıkları kapattım ve sırt üstü uzandım...
'I turned out the light and lay on my back.
- Ben de uzandım.
- So I lay down.
Akıntıyla birlikte yola çıktık, tüm gece boyu güvertede uzandım, seni düşündüm, yıllar boyu sensiz olacağımı.
We were held up by the tide, and I lay all night on the deck... thinking of you and the years and years ahead without you.
Avulda çıplak uzandım, karanlıkta, TV'nin önünde.
I lay naked on the sofa, in the dark, in front of the TV.
...bu gece yanına uzanacağım
I will lie with you tonight.
Gidip uzanacağım.
I will lie down for a while.
Yüz yıl içinde ben de yanına uzanacağım.
In a hundred years, I will lie next to you.