Uzaklaştırmak (to remove) conjugation

Turkish
14 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
uzaklaştırırım
I remove
uzaklaştırırsın
you remove
uzaklaştırır
he/she/it removes
Future tense
uzaklaştıracağım
I will remove
-
-
Past tense
uzaklaştırdım
I removed
-
-
Present continuous tense
uzaklaştırıyorum
I am removing
-
-

Examples of uzaklaştırmak

Example in TurkishTranslation in English
Ama şimdi çocuğun sırrı ortaya çıktığına göre, onu sunak çocuğu olmaktan uzaklaştırmak durumundayım.But now that the boy's secret's out, I'm going to have to remove him from the altar boys.
Bay Worf, yerlileri uzaklaştırmak için hazırlıklara başlar mısınız?Mr Worf, will you begin preparations to remove the inhabitants?
Bayan Barrett, devlet yardımına sadece birkaçının ihtiyacı olduğunu söyleyip, bu yardımın kesilmesini tavsiye ettiğin için velilerden bir grup oluşturarak seni uzaklaştırmak istiyor.The fire chief says it's illegal to bar doors. Mrs. Barrett is organizing a parents group to remove you since you suggested that they get off welfare because quite a few of them need it.
Başkanlık için adaylığını koymak, dev petrol şirketleri ile savaşmak aracıları yok etmek kiliseleri vergilendirmek, seçmek heyetini dağıtmak ulusal marşı değiştirmek ve avukatları devlet kademesinden, özellikle Kongre'den uzaklaştırmak.eliminate subsidies to farmers, tax churches, abolish the electoral college, change the national anthem... and remove lawyers from government, especially from Congress.
Gerçekten senin o acınası mızmız kişiliğini bu dünyada en çok sevdiğim insanlardan annemden ve Sean'dan uzaklaştırmak için sabırsızlanıyordum.I could not wait to literally remove your pathetic, whing presence from the people that I love the most in this world...
Kapatın çenenizi, yoksa sizi mahkemeden uzaklaştırırım.Shut your mouth or I will have you removed!
Çekil yoksa seni uzaklaştırırım.Step down or I will have you removed.
Benimle görüşmeye layık olmayan kişileri huzurumdan uzaklaştırır.And it removes from my presence those who are not worthy of bargaining with me.
Öyle ya da böyle, Bayan Silver seni toplumuzdan uzaklaştıracağım.One way or another, Miss Silver, I will remove you from our community.
Aktörü seyirciden uzaklaştırdım Henry, tamam mı?I removed the actor from the audience Henry.
Gittiğinde, kendimi Tepeler'den uzaklaştırdım.When you went away, I removed myself from the Heights.
Onu tehlikeden uzaklaştırdım.I removed him from danger.
Onu uzaklaştırdım.I have removed him from his offices.
Sigaraların vergilerini artırdım, filmlerden ve sanattan sigara resimlerini kaldırttım, sigara içenleri barlardan ve parklardan uzaklaştırdım, ama hala aileler çocuklarının sigara içtiğini anlatan mektuplar gönderiyorlar.I pushed a law for higher taxes on cigarettes, I lobby to get images of cigarettes removed from movies and art, I force smokers out of bars and parks, but still I get letters from parents saying their kids are doing it!

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

odaklaştırmak
focus the

Similar but longer

uzaklaştırılmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'remove':

None found.
Learning languages?