uzaklaştırılmak

Ben uzaklaştırılmak istemiyorum, Shawn. - Çocuklar.

I don't wanna be in a pound, Shawn.

Eğer yaklaşırsan, bu hastaneden uzaklaştırılırsın, duygusal ve akli dengen açısından doktorluk için değerlendirmen bekletilir.

And if you do, you will be suspended from this hospital pending re-evaluation of your emotional and mental fitness for residency.

Muhtemelen uzaklaştırılırsın sonra da cinayetten suçlu bulunursun.

That's why I compelled you to do what I wanted.

"Muhakemesi etkilenmeye başlamışsa çatışmadan uzaklaştırılır ki ölü sayısı, birden ikiye çıkmasın."

If his judgment is affected, he's removed from combat... so one fallen soldier doesn't turn into two.