Tırmalamak (to scratch) conjugation

Turkish
16 examples

Conjugation of tırmalamak

Ben
Sen
O
Present tense
tırmalarım
I scratch
tırmalarsın
you scratch
tırmalar
he/she/it scratches
Past tense
tırmaladım
I scratched
-
-
Future tense
tırmalayacağım
I will scratch
-
-
Present continuous tense
tırmalıyorum
I am scratching
-
-

Examples of tırmalamak

Example in TurkishTranslation in English
Ah, bir yerleri tırmalamak derken?And, uh, what's a scratch-a-post?
Evet. Isırmak ve tırmalamak konusunda iyiyimdir.Yeah, I'm much better at biting and scratching.
Isırmak yasak demek çelme takmak, vurmak tırmalamak, tokat atmak da yasak demek.Well, no biting means no tripping, No hitting, no scratching, no slapping, no wedgies.
Isırmak yok, tekmelek yok, tırmalamak yok. Geğirmek yok, ağız şapırdatmak yok, sıçramak yok. Yaygara yapmak yok, gülmek yok, ileri geri konuşmak yok.No biting, no scratching, no kicking, no burping, no slurping, no cussing, no squalling, no rassling, no heeing, no hawing, and more than anything, no cheating!
Kıçını daha iyi tırmalamak için.The better to scratch your ass with.
Belki de bir şeyler çalmadan önce Romalı'yı biraz tırmalarım.Maybe I'll give the Roman a little scratch before I steal it.
Seni tırmalarım.I'll scratch you.
En kötü ihtimalle, kayarsın ve düşersin, bacaklarını kırarsın günlerce orada yatarsın, metali tırmalarsın.In worst case, you slip and fall, break your legs... Lay there for days, scratching on the metal.
Sen sadece tırmalarsın.You just scratched.
-Haberin olsun o kedi ısırır,.. ...tırmalar ve çişini yapar. Ve çiftleşme dönemi olduğundan eminim.Just so you know, that cat bites, scratches, and sprays, and I'm pretty sure it's in heat.
Bir kadın giysiliyken, kendisini savunmak için ellerini ayaklarını kullandığında erkeğin burnunu, gözlerini, kulaklarını ve yüzünü tırmalar.When a woman moves her hands and feet to save herself, with clothes, she scratches a man's nose, eyes, ears and face.
Kedi öfkelendiğinde tırmalar.A cat scratches in a fit of rage.
Durumu hemen anladım, onu tırmaladım.I felt it immediately, I scratched him.
Elinden kurtulana kadar tekmeleyip, tırmaladım.I kicked and scratched till I got away.
Onu tırmaladım, yaraladım.I scratched him,I made him bleed.
Seni tırmaladım. - Öyle mi?I scratched you.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

cırmalamak
do
sarmalamak
wrap
tıraşlamak
claw back
tırıllamak
do
yarmalamak
do

Similar but longer

tırmalanmak
scratch the

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'scratch':

None found.
Learning languages?