- Sorunluların sorununu tetiklemek. | To trigger a person's trouble. |
Ama nanitleri tetiklemek için... yakında olmaları gerekir. | But the nanites, they just have to be in the vicinity to be triggered. |
Ancak bu çürümüş kalıntılar dahi, bir karşılaşmayı tetiklemek için yeterli. | But even these decaying remains are enough to trigger a confrontation. |
Arabanı bara doğru sürüp bir patlamayı tetiklemek için kendini havaya uçurduğunu duydum. | I heard that you drove your car into the grill and then blew yourself up so that you could trigger some explosion. |
Aramanın cep telefonundan cep telefonuna olması lazım. Ama nanitleri tetiklemek için yakında olmaları gerekir. | The call would have to be cellphone to cellphone, but the nanites, they just have to be in the vicinity To be triggered. |
Alex'e ulaşmaya çalışan olursa telefondan tetiklerim ve araç havaya uçar. | If anyone tries to get to Alex I hit the trigger on this phone and the car explodes. |
Haberi yayabilirim sandım. Başkalarının zihnini tetiklerim sandım. | I thought I could circulate it, an effort to trigger someone... |
# Acil yaşamsal tepkileri tetikler... #...öyle ki, bu tepkiler olmasa hiçbir hayvan canlı kalamaz. | It triggers Immediate survival responses, without which no animal could survive. |
- Her hareket bir karşı hareketi tetikler. | Every move triggers a countermove. Adapt. |
- İkisi de migreni tetikler. | - Both triggers for migraines. |
...bombayı uzaktan tetikler. | It triggers the bomb remotely. |
Arizona'da, bir çöl fırtınası üstünlük uğruna acımasız bir seferberliği tetikler. | In Arizona, a desert storm triggers a ruthless campaign for dominance. |
- Lanetimi tetikledim. | - I triggered my curse. |
Ah, aklının derinliklerine baktım ve onun için eşsiz olan bir hatırayı tetikledim. | I looked into the depths of his mind and triggered a memory that am unique to him. |
Bastım ve aleti tetikledim. | I got low and triggered the device. |
Ben onda bir şeyi tetikledim bu diğerlerine de sıçramış olmalı ki onlar da... | I triggered something in him and that must have sparked something in all of them... |
Evet, Onu hackledim ve alarmı tetikledim. | Yeah, I hacked in and triggered the alarm. |