Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Birden telaşlandım. | I... am flustered... |
O kadar telaşlandım ki, bir parça kağıt bile bulamadım. | I am so flustered, I couldn't find a piece of paper. |
Özür dilerim biraz telaşlandım çünkü benim için Cumartesi sabahları mısır gevreği yemek ve çizgi film izlemek anlamına gelir porno değil. | And-I'm sorry, I'm just a little flustered, Because when i think of saturday mornings, I think cereal and cartoons and not... |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
English | fluster | Finnish | järkähtää |
Spanish | atolondrar |