Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Tüm alıcı modüllerine çok katmanlı tamponlar kurduk. | We've installed multiphase buffers on all the sensor modules. |
İnsanlar, açık bir biçimde doğal seçilimin mahsulüdür fakat binlerce yıl önce kendimizi doğanın sapan ve oklarından korumak için kendimizle doğa şartlarının arasına bariyerler ve tamponlar koymaya başladık. | Humans are clearly a product of natural selection, but thousands of years ago we began to place barriers and buffers between ourselves and the elements to protect ourselves from the slings and arrows of the natural world. |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
Arabic | مصد | Dutch | bufferen |
English | buffer | Finnish | puskuroida |
Italian | bufferizzare | Polish | zbuforować |