- Yine de, bir araba tarafından sürüklenmek? | - Still, to get dragged by a car? |
-Hiçbir şeyin etrafında sürüklenmek istemiyorum. | - l'm not dragging anything around. |
..bir tren tarafından sürüklenmek gibi yavaş bir ölüm olmadıkça.. | Or slow,like being dragged by a train. |
Bir kedi gibi sürüklenmek istiyorum. | I feel like something the cat dragged in... |
Bir tanecik kayıt için hergün buraya sürüklenmek zorunda mıyım? | I'm dragged here every time something happens just because I got one record? |
Burası bir bataklık ve daha öğrenemeden dibe doğru sürüklenirsin. | There's quicksand here and you'll be dragged down before you know it. |
Geride kalıp, sürüklenirsin. | You lag, you drag. |
Yani, ya sakince geri çekilirsin ya da çamurların içinde sürüklenirsin. | So, you can bow out gracefully... Or you can get dragged through the mud. |
Nesne ne kadar ağırsa, zamanda o kadar fazla sürüklenir. | The heavier the object, the more it drags on time. |
- Sonra da buraya sürüklendim. | Then, l am dragged in here. |
Bayanlar ve baylar. Çamurda sürüklendim. | Ladies and gentlemen, I am dragged through the mud... |
Ben de buna aynı şekilde sürüklendim. | I kind of got dragged into this the same way. |
Ben niye bu işe sürüklendim? | What about me? Why am I dragged into this? |
Ben sürüklendim. | I am dragged. |