Get a Turkish Tutor
to consolidate
"Üçlü Komisyon, şu dört güç merkezinin kontrolünü ele geçirmek ve pekiştirmek amacıyla oluşturulan hünerli ve koordineli bir gayreti temsil eder:
coordinated effort to seize control and consolidate the four centers of power:
Biz güç pekiştirmek O mümkün olmayacaktır. Dönüşümü tamamlayın.
But he won't be able to if we consolidate power, complete the transformation.
Ve şimdi sadece, ...acısını pekiştirmek için tüm dünya üzüntüsünü bilsin diye, ...40 karakterlik bir tweet atacak.
And she's just trying to consolidate her grief into, like, 40 characters so that she could tweet her sadness to the world.
Çoğu kişinin inandığı gibi Başkan'ın kısa ziyaretinin amacı, 'uluslararası kamuoyunda "Tehdit Olana Saldır" politikasını pekiştirmek.
The President's brief visit, many believe, 'is to consolidate international opinion on US pre-emptive strike policy.
İmparator Çin, hükümdarlığında uzaklara yayılmış imparatorluğunu pekiştirmek için her şeyi tektipleştirmek adına sert tedbirler aldı.
In Emperor Qin's drive to consolidate his far-flung empire, he took drastic measures to standardize everything within it.