Get a Turkish Tutor
to share
"...zafer anımı benimle paylaşmak için burada olduğuna memnun oldum.
Bud, I'm glad you're here to share my moment of triumph.
"80 yaşında ruhen genç bedenen yaşlı bir bunak güzel evini paylaşmak üzere nazik ve sorumlu bakıcı arıyor.
"Kind, responsible caregiver wanted to share lovely home" with demented octogenarian who is old of body but young in spirit. Drinking and smoking a plus.
"Adsız Alkolikler, alkolizmden kurtulmak için ortak sorunlarını çözmek ve başkalarına yardım etmek amacıyla tecrübelerini, yöntemlerini ve umutlarını paylaşmak üzere bir araya gelmiş erkeklerden ve kadınlardan kurulu bir topluluktur.
"Alcoholics Anonymous is a group of men and women who share their experience strength and hopes that they may solve their common problem and help others to recover from alcoholism.
"Ama diğer hayvanlardan hiçbiri İyimser Sincap'la paylaşmak istememiş." Önünüze bakın!
"But none of the other animals would share with the Hopeful Squirrel."
"Annenin ölümünden sonra bile olsa, bu acıyı paylaşmak gerekir" sözüne inanıyorum.
I believe it's said to share the labor pain that mothers go through even after death.
"Elbette hepinizle paylaşırım dedi sincap."
"to share your nuts with us? ' "'Of course I'll share with you all,'
* Yükünü paylaşırım *
# I'll share your load #
- Ben onunla paylaşırım.
-I'II share it with her.
- Ben sevdiklerimle her şeyi paylaşırım.
- I share with people I love.
- Hayır, ben paylaşırım.
No, I'll share.
- Eminim benimle paylaşırsın. Evet, elbette.
One that you're gonna share with me, I'm sure.
A: Yiyeceği paylaşırsın. B:
Do you, A, share the food or, B, keep the food for yourself?
Ama onları FBI veya polisle paylaşırsın diye yapmıştım.
But I was just hoping you would share them with the FBI or the cops.
Ağzından bir kelime daha çıkarsa onunla aynı hücreyi paylaşırsın.
One more word from you and you'll share her cell.
Babam parayı verirse, şekeri paylaşırsın.
If Daddy gives me the money, you have to share some of that candy.
"Patron sadece sınırlı paylaşır."
"Top dog only shares the bare bones."
"Yatağımızı paylaşır ve masamızda yemek yer."
"And shares our bed... And eats at our table."
Bir ilişkide hatayı iki taraf da paylaşır.
No, everyone shares the blame in a relationship.
Bizim dünyamızda biri özel bir bilgelikle doğarsa Korrok daha güçlü olabilsin diye Korrok'la paylaşır.
You see, in our world, when someone is born with special wisdom, he shares it with Korrok so that Korrok could be greater.
Buna rağmen, bu çok farklı dünya gezegenimizle bir özellik paylaşır.
Yet, this most alien world shares a feature with our own planet.
"Hayır. " dedi, ben de bir deneyimimi paylaştım.
She's like, "no," and so I shared my experience.
* Bir yuva inşa ediyorum kendime * - Ailemle yemeğimizi paylaştım. * Bir yuva inşa ediyorum kendime *
You shared a meal with my family.
- Ama öğretilerini Harlem'deki bazı eski arkadaşlarımla ve eyalet hapishanesine nakledilen, dostum Shorty ile paylaştım.
But I have shared his teachings with old running buddies in Harlem and with my main man, Shorty, who was transferred upstate.
- Todd, meraklı bir yazar adayı. Bu sebeple sıkıntılı bir dönemin ardından gelen ilham verici başarı hikayeni paylaştım.
- Well, Todd is an aspiring novelist, so I shared with him your inspiring tale of triumph over adversity.
18 gün, Randy Coruthers ile bir hücreyi paylaştım.
For eighteen days I shared a cell with one Randy Coruthers.
# Sahip olduklarımı, seninle paylaşacağım #
# All the things I own, I will share with you #
...seninle paylaşacağım.
I will share them with you.
Aramızda bir anlaşma sağlayamazsak bildiklerimi Başkan Taylor ile paylaşacağım.
Because what I have, I will share with President Taylor if you and I fail to come to an understanding here.
Bana neden bu işin etrafında dolaştığını anlatacaksın ve ben de seninle bir kısım bildiklerimi paylaşacağım.
You tell me why you're poking around in this and I will share some, some, of what I know.
Bu bilgiyi bütün parçaları elinde bulunduran kişiyle paylaşacağım.
That is information I will share with whomever has all the artifacts in his possession.
Patrick Standingbear ile bir sıcak tabağı paylaşıyorum, ve bir kardanadamı bile dövemiyorum.
I am sharing a hot plate with Patrick Standingbear, and I can't even beat up a snowman?
Reçel bölümü. Ben de paylaşıyorum.
Jam edition, so I am sharing it.
Seninle duygularımı paylaşıyorum.
I am sharing my feelings with you.
Tutkusunu paylaşıyorum.
I am sharing her passion.
Öğrendiğimi kardeşlerimle paylaşıyorum.
I am sharing what I learn with my brethren.