Onurlandırmak (to honor) conjugation

Turkish
29 examples

Conjugation of onurlandırmak

Ben
Sen
O
Present tense
onurlandırırım
I honor
onurlandırırsın
you honor
onurlandırır
he/she/it honors
Past tense
onurlandırdım
I honored
-
-
Future tense
onurlandıracağım
I will honor
-
-
Present continuous tense
onurlandırıyorum
I am honoring
-
-

Examples of onurlandırmak

Example in TurkishTranslation in English
"Greta'yı onurlandırmak için çok yakında halka açık bir şekilde tekrar öldürmeye başlayacağım.""To honor Greta's memory, "I will start killing again very soon and very publicly.
- Anma töreni mi? Klinik yöneticimiz birkaç hafta önce vefat etti. Şimdi de yöre halkı onu onurlandırmak istiyor.Our clinical director am killed a couple weeks ago, so folks in the community wanted to honor her.
- Belli ki hâlâ bizi onurlandırmak istiyorlar.Apparently, they still wanna honor us.
- Ben Ross'un kardeşiyim ve ben size söyleyebilirim Onun kelimenin bir adam olmuştur ve tüm hayatını onurlandırmak.- I'm Ross' sister and I can tell you he has been a man of his word and honor all his life.
- Bence bu harika, erkek kardeşini bu şekilde onurlandırmak.I think it's wonderful, honoring your brother like this.
"Her kim ki, "komünistleri destekleyen Generalleri korur ve onurlandırırım... ""Any man who says, "I will protect and honor a General'..."
Ben cesedi onurlandırırım çünkü o bana Angela Swanson un hayatını ve bu hayatın nasıl sona erdiğini söyler.I honor the body for what it tells me about Angela Swanson's life and how that life came to an end.
Ben de vâris eşiyim Atalarımı onurlandırırım.I am the wife of heir I honor the forefathers
Ben kimsenin temizlikçisi değilim ve burayı her hafta onurlandırırım. O yüzden kendine düşeni yap, sonrasına bakarız.I am nobody's cleaning lady and I make honor cube every week, so you do your part and then some.
Eylemlerimle onu onurlandırırım.By my deeds, I honor him.
Böyle yaparak bizi onurlandırırsın.You honor us by doing so.
Emirlerime uyduğun zaman beni onurlandırırsın.You honor me by obeying my command.
Karın olma fikrini değerlendirmek istersen beni çok ama çok onurlandırırsın.And I'd be honored if you'd even consider becoming my wife.
Marie, yarın partnerim olursan beni onurlandırırsın.Marie, I'd be honored if you'd be my partner tomorrow.
Umarım bu tacı asaletinle onurlandırırsın ve kendini--I hope you honor this crown with dignity and a devotion to...
Bizimle beraber şarkı söyleyip bizi onurlandırır mısın?Would you do us the honors and sing with us?
Eh, Falcon, ıh, onurlandırır mısın?Eh, Falcon, uh, would you do the honors?
Kültürleri hakkında bir şeyler öğrenme fırsatının, tadını çıkarıyoruz. Bu mabet, atalarımızın ruhlarını onurlandırır.This sanctuary honors our ancestral Spirits.
Size hizmet etmek beni onurlandırır, Bay McGurn.It honors me to serve you, Mr. McGurn.
Tanrı, fedakarlığı onurlandırır.God honors sacrifice.
Bin yıl boyunca aşkı sadece iki defa tattım. Ve o duyguya sahipken onu onurlandırdım.In a thousand years, I have found it but twice, and when I have, I have honored it.
Hayır, anlaşmayı onurlandırdım.No. I honored it.
Tanrıları her zaman onurlandırdım baba, biliyorsun.I've always honored the gods, Father. You know that.
Yeterince onurlandırdım mı?Have I honored them sufficiently?
Ancak adamları benim adamlarım olduğu zaman seni ellerimle öldürerek onu onurlandıracağım.But then his men will become my men, and I will honor him by killing you myself.
Eğer bu Ejderhayı öldürürsen, Kızımın söz verdiği şekilde onurlandıracağım.If you can kill this dragon, I will honor my daughter's promise.
Senin fedakarlığını onurlandıracağım ve oğlumuzun güvende olacağına and içerim.I will honor yöur sacrifice and I vow that our son shall be safe.
Sizi onurlandıracağım efendim.I will honor you, sir!
Ve bu büyük üniversitenin tarihini onurlandıracağım.And I will honor the history of this fine university!

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

nodullamak
do
nötrlemek
neutralize
okullaşmak
school
onaşmak
do
onaylamak
confirm
onulmak
do
onurlanmak
honor to
onuruna yedirememek
do
orman taşlamak
forest stone
ortam yaratmak
create an environment

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'honor':

None found.
Learning languages?