Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Okumak (to read) conjugation

Turkish
35 examples
This verb can also mean the following: attend school, study, announce, peruse, decipher, recite, chant, sing

Conjugation of okumak

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
okurum
I read
okursun
you read
okur
he/she/it reads
okuruz
we read
okursunuz
you all read
okurlar
they read
Past tense
okudum
I read
okudun
you read
okudu
he/she/it read
okuduk
we read
okudunuz
you all read
okudular
they read
Future tense
okuyacağım
I will read
okuyacaksın
you will read
okuyacak
he/she/it will read
okuyacağız
we will read
okuyacaksınız
you all will read
okuyacaklar
they will read
Present continuous tense
okuyorum
I am reading
okuyorsun
you are reading
okuyor
he/she/it is reading
okuyoruz
we are reading
okuyorsunuz
you all are reading
okuyorlar
they are reading
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
okuyordum
I was reading
okuyordun
you were reading
okuyordu
he/she/it was reading
okuyorduk
we were reading
okuyordunuz
you all were reading
okuyorlardı
they were reading
Present negative tense
okumam
I do not read
okumazsın
you do not read
okumaz
he/she/it do not read
okumayız
we do not read
okumazsınız
you all do not read
okumazlar
they do not read
Present continuous negative tense
okumuyorum
I am not reading
okumuyorsun
you are not reading
okumuyor
he/she/it is not reading
okumuyoruz
we are not reading
okumuyorsunuz
you all are not reading
okumuyorlar
they are not reading
Past negative tense
okumadım
I did not read
okumadın
you did not read
okumadı
he/she/it did not read
okumadık
we did not read
okumadınız
you all did not read
okumadılar
they did not read
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
okumuyordum
I was not reading
okumuyordun
you were not reading
okumuyordu
he/she/it was not reading
okumuyorduk
we were not reading
okumuyordunuz
you all were not reading
okumuyordular
they were not reading
Future negative tense
okumayacağım
I will not read
okumayacaksın
you will not read
okumayacak
he/she/it will not read
okumayacağız
we will not read
okumayacaksınız
you all will not read
okumayacaklar
they will not read
Present interrogative tense
okur muyum?
do I read?
okur musun?
do you read?
okur mu?
does he/she read?
okur muyuz?
do we read?
okur musunuz?
do you all read?
okurlar mı?
do they read?
Present continuous interrogative tense
okuyor muyum?
am I reading?
okuyor musun?
are you reading?
okuyor mu?
is he/she reading?
okuyor muyuz?
are we reading?
okuyor musunuz?
are you all reading?
okuyorlar mı?
are they reading?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
okudum mu?
did I read?
okudun mu?
did you read?
okudu mu?
did he/she read?
okuduk mu?
did we read?
okudunuz mu?
did you all read?
okudular mu?
did they read?
Past continuous interrogative tense
okuyor muydum?
was I reading?
okuyor muydun?
were you reading?
okuyor muydu?
was he/she reading?
okuyor muyduk?
were we reading?
okuyor muydunuz?
were you all reading?
okuyorlar mıydı?
were they reading?
Future interrogative tense
okuyacak mıyım?
will I read?
okuyacak mısın?
will you read?
okuyacak mı?
will he/she read?
okuyacak mıyız?
will we read?
okuyacak mısınız?
will you all read?
okuyacaklar mı?
will they read?
Present negative interrogative tense
okumaz mıyım?
do I not read?
okumaz mısın?
do you not read?
okumaz mı?
does he/she not read?
okumaz mıyız?
do we not read?
okumaz mısınız?
do you all not read?
okumazlar mı?
do they not read?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
okumuyor muyum?
am I not reading?
okumuyor musun?
are you not reading?
okumuyor mu?
is he/she not reading?
okumuyor muyuz?
are we not reading?
okumuyor musunuz?
are you all not reading?
okumuyorlar mı?
are they not reading?
Past negative interrogative tense
okumadım mı?
did I not read?
okumadın mı?
did you not read?
okumadı mı?
did he/she not read?
okumadık mı?
did we not read?
okumadınız mı?
did you all not read?
okumadılar mı?
did they not read?
Past continuous negative interrogative tense
okumuyor muydum?
was I not reading?
okumuyor muydun?
were you not reading?
okumuyor muydu?
was he/she not reading?
okumuyor muyduk?
were we not reading?
okumuyor muydunuz?
were you all not reading?
okumuyorlar mıydı?
were they not reading?
Future negative interrogative tense
okumayacak mıyım?
will I not read?
okumayacak mısın?
will you not read?
okumayacak mı?
will he/she not read?
okumayacak mıyız?
will we not read?
okumayacak mısınız?
will you all not read?
okumayacaklar mı?
will they not read?

Examples of okumak

Example in TurkishTranslation in English
" Jane Austen'in tüm kitaplarını okumak için ölen bir adam. ""There's a man who is dying to read every book Jane Austen ever wrote. "
" Satır aralarında okumak için değil "¶ not to read in between the lines ¶
"Amontillado Fıçısı"nı ilk kez okumak için neler vermezdim.What I wouldn't give to read "The Cask of Amontillado" for the first time...
"Ayrıca dediğine göre okula gitmek, öğrenmek ve okumak için vaktimiz olacakmış.""Dad says we'll also have more time for school, learning, reading."
"Babacığım, bu elektrik lambasıyla okumak çok kolay.""Hey, Daddy, this is easy to read with all this light."
"Dudak okurum."I can read lips.
"Onu anmak için sizin mektubunuzu okurum.""I can always read your letter, and that will bring him back."
"Sayın Editör, altı yıldır derginizi okurum."Dear Editor, I read your magazine for six years.
"Sel" yazar "kel" okurum ve "kızarmış" yazar "ağarmış" okurum.And for "flood" I read "blood" and for "red"... "dead".
"Sonra oturup New York Times'ımı okurum.Then, I sit down and read NY Times.
"B" ve "a" "ba" okunur, "b" ve "e" "bi" okunur "i" ile "bi" ya da "bai" okursun, "o" ile "bou" okuruz..."B" and "a" reads "ba", "b" and "e" reads "bi" with "i", you say "bi" or "bai", with "o" we say "bou"...
"Tutkulu öpücükler. Umarım dudaklarınla okursun.""Passionate kisses I hope you will read with your lips".
- Bunu nasıl bilirsin? -Sen kitapları okursun, bense insanları.- You read books, I read people.
- Dergiyi arabada okursun.- You can read your magazine in the car.
- Gazete de okursun.- You'll read all about it in the papers.
"Gelip bana, kafiyeli şiirler okur sürekli öpüşürdük sonra da Napoli'ye seksen yaşındaki salak kocamın yanına dönerim."He arrives, reads me his poetry of rhymed couplets... we'll kiss each other all over... then I'll return to my 80-year-old... asinine Bourbon husband in Naples".
"Herkes okur,'Vanity Fair've 'Copy-Cat' hikayelerinin hepsini okur ama kimse insanlar üzerinde nasıI bir etkinin oluştuğunu düşünmez. "-- "People reads various stories on 'Vanity Fair' or 'Copycat' but nobody thinks effect on persons to whom is happening. "
"Müzik okur."She reads music.
- Ansiklopedi mi okur?- He reads encyclopedias?
- Evet, o çok okur.- Yeah, she reads a bunch.
! Dünkü yazınızı okudum.I read your article yesterday.
"...en hızlı büyüyen firması." Evet, ben de onu okudum."...firm in the business." Yes, l read that article too.
"A" ile başlayan tüm yazarları okudum.Well, I've read all the authors beginning with "A"
"Aldığınız olumlu eleştiriyi okudum.""I read your good review. "
"American Boy dergişini okudum varoşlarda İzci ÇocukoldumI read The American Boy magazine and became a Boy Scout in the suburbs
- Ben okuyacağım ve sende yorum yapacaksın.- I will read and then you will say no.
- Sana bir masal okuyacağım.I will read you a bedtime story.
- Söz, kanıt raporunu okuyacağım.I promise I will read your evidence report.
Ama ayrılmadan önce, ona ABC'nin F'sine kadar okuyacağım.But before leaving, I will read her A B C till F.
Ama ciddiyetimi görüyor ve onları okuyacağım.But he sees I'm serious. And I will read them.
- Arılar hakkındakileri de okuyorum.- I am reading about the bees as well.
- Ben okuyorum.I am reading.
- Ben sana kitapta yazanı okuyorum.- I am reading you what is written.
- Hayır, daha okuyorum.No. I am reading it.
Bay Tooms'la, Druid Hills Sanitaryumu'nda yaptığım bir konuşmadan notları sizlere okuyorum.l am reading from a recent interview l did with Mr Tooms at the Druid Hill Sanitarium.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'read':

None found.