Bu konuda durmadan mızmızlanmak sinir bozucudur! | It's annoying to whine about it all the time! |
Mızmızlanmak, sızlanmak, mızmızlanmak, sızlanmak, mızmızlanmak, sızlanmak. | Complain, complain, whine, complain, complain, whine. |
Tatlım, mızmızlanmak zorunda mıyız? | Honey, do we have to whine? |
Tek yaptığınız mızmızlanmak, sızlanmak dert yanmak ve şikayet etmek. | All you ever do is whine, whine, whine, complain. |
Ve tek yapabildiğin, baban gibi fısıldayıp, mızmızlanmak. | And you can do nothin' but whisper and whine like your father before you. |
Herşeyden önce kaybedensin ve sen mızmızlanırsın. | First of all you lose and now you whine. |
- Hasta olduğu zaman hep mızmızlanır. | He always whines when he's sick. |
Kim mızmızlanır biliyor musun? | You know who whines? |